Yeni Doğan Çetesi Soruşturması: Adli Tıp Raporları ve Sağlık Hizmetlerindeki İhmaller Üzerine Çarpıcı Bulgular

İstanbul’un Avrupa yakasında ve Tekirdağ’da faaliyet gösterdiği iddia edilen Yenidoğan Çetesi’nin suç ortakları aracılığıyla 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden bebek hastalarını örgütlü hastanelere yönlendirdiği ve bu süreçte kasıtlı olarak ölümcül sonuçlar doğurduğu öne sürülüyor. Yapılan incelemelerde, bazı doktor ve hemşirelerin savunmalarının aksine, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporları, bebeklerin hatalı müdahaleler ve gerçeğe aykırı kayıtlar nedeniyle yaşamını yitirdiğini işaret ediyor.

Raporlar kapsamında, 10 bebeğin ölümüne ilişkin adli tıp bulguları şu şekilde özetlendi: tıbbi kayıtlar gerçeğe aykırı; hatalı müdahaleler söz konusu; bazı bebekler beslenme yetersizliğinden dolayı hayatını kaybetti. Bu bulgular Yenidoğan Çetesi soruşturmasında önemli bir kanıt olarak dosyada yer aldı ve gerekli soruşturmanın odak noktası haline geldi.

İlk duruşmaya kadar geçen süreçte, ambulans şoförleri, doktorlar ve hemşireler için “kusurlu uygulamalar” tespit edildi ve yaşamlarını yitiren bebeklerin tedavilerinin doğruluğu sorgulandı. Uzmanlar, erken doğum veya oksijensiz kalma gibi ölüm sebeplerinin ardında hatalı tıbbi müdahalelerin bulunduğunu belirtti.

Raporda yer alan bebekler arasındaki ölümler şu şekilde listelendi: 1) R.U.A Bebek – Akciğer enfeksiyonu; 2) Bebek Süleymanoğlu – Hatalı müdahale; 3) Bebek Kaya – Erken doğuma bağlı komplikasyonlar; 4) Bebek Karakoç – Ağır beslenme yetersizliği ve kronik akciğer hasarı; 5) Bebek Helvacı – Erken doğuma bağlı solunum yetmezliği; 6) Bebek Serdarova – Kalp Yetmezliği; 7) Bebek Karaduman – Metabolik hastalık; 8) Bebek Tokluoğlu – Oksijensiz kalma; 9) Bebek Opara – Zatürre; 10) Bebek Alkari – Oksijensiz kalma ve hatalı müdahale.

Yargı süreci ve cezai talepler, Yenidoğan Çetesi’nin liderliğiyle ilgili iddiaları kapsıyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’a kadar hapis cezası talep edildi. Gıyasettin Mert Özdemir için benzer suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9’a kadar hapis talep edildi; toplamda 8’i kadın olmak üzere 44 sanık için benzer cezai yaptırımlar öngörülüyor.

İddianamede yer alan iddialar, kamuoyuna yansıyan gerçekleri yeniden şekillendiriyor ve adli süreçte tıbbi uygulamaların doğruluğu ile kayıtların güvenilirliği üzerinde daha güçlü bir incelemeyi zorunlu kılıyor. Raporlar, saklanan tıbbi bilgiler veya yanlış teşhis ve tedavilerin bebeğin yaşamını nasıl etkileyebileceğini net şekilde ortaya koyuyor.