Gelecek Haftaya Dair Piyasa Notları: Fed Kararı ve Küresel Gelişmeler Işığında Yatırımcı Bakış Açısı

Gelecek hafta için yatırımcı odakları, ABD merkez bankasının politika adımları ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları üzerinden şekilleniyor. Piyasalarda bu faktörlerin yanı sıra ABD ve Çin kaynaklı makro veriler de dikkatle izleniyor.

ABD’nin son TÜFE verileri gösteriyor ki aylık enflasyon ağustosta %0,4 seviyesinde gerçekleşirken yıllık enflasyon %2,9’a yükseldi ve bu da ocak ayından beri görülen en yüksek yıla işaret etti. Enerji ve gıda hariç çekirdek TÜFE ise ağustosta aylık %0,3 ve yıllık %3,1 oranında artış kaydetti ve enflasyon görünümünün beklentilere uyumlu olduğuna işaret etti. Haftalık işsizlik başvuruları ise 263 bine çıkarak Ekim 2021’den bu yana en yüksek düzeye ulaştı.

Analistler, zayıf istihdam verileri ile görece yüksek enflasyon arasındaki ilişkiyi dikkate alarak Fed’in 17 Eylül toplantısında 25 baz puanlık indirime kesin gözüyle bakıyor ve yıl sonunda toplamda üç adet indirim öngörüyor. ABD Başkanı Trump’ın faiz indirimi baskısını sürdürmesi ve IMF’nin de alan olduğunu belirtmesi, piyasaların bu beklentileri pekiştirmesine yol açıyor.

Çin tarafında ise ağustosta ihracat büyümesi %4,4 ile son altı ayın en düşük seviyesinde kaldı; bu durum, ABD ile geçici tarife ateşkesinin etkisinin zayıfladığını gösteriyor. Çin’in ABD’ye ihraç ettiği ürünler yıllık bazda %33 azaldı; buna karşın Asya ve Latin Amerika pazarlarına yapılan satışlar bir miktar telafi sağladı.

Avrupa Birliği açısından bakıldığında, Almanya’nın temmuz ayı ihracatında beklenen büyüme görülmedi ve yüzde 0,6 geriledi. ABD’nin %15’lik yeni tarifeleriyle birlikte ihracat tarafında baskı hissedildi. Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun eylül sayısında, küresel büyümenin yukarı yönlü revize edildiğini ama ABD’nin yavaşladığını belirtti. Bu güncel görünüm, 2025’e kadar küresel büyümede dalgalı bir seyrin sürdüğünü gösteriyor.

ABD Hazine tahvil faizi ve dolar endeksi de hareketli bir hafta içinde değişkenlik gösterdi. 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık %4,06 seviyesinde kapatırken doları hafifçe güçlendirdi; ancak perşembe günü genişleyen Fed politika alanı ile yeniden düşüşe geçerek %3,99’a kadar indi.

ALTIN ve değerli metaller açısından bakıldığında, iş gücü piyasasındaki soğuma ve enflasyonun kısmen yüksek seyri, Fed’in olası faiz indirimleri yönündeki beklentileri güçlendirdi. Bu durum altında önemli bir yükselişe zemin hazırlayarak bu haftayı kuvvetli bir artışla tamamlamasına yol açtı. Ons altın 3.674,48 dolar seviyesine kadar çıktı ve haftayı 3.643 dolarda kapattı. ANZ Group’un altın için yıl sonu hedefini 3.800 dolar olarak yükseltmesi, artan yatırım talebinin altına olan güveni pekiştirdi. Gümüş ise ons başına 42,3 dolar civarında rekora yaklaşırken haftayı 42,18 dolardan tamamladı. Diğer değerli metallerde de yükselişler görüldü; nikel, bakır, çinko ve alüminyum yüzde birkaç oranında değer kazandı.

PETROL FİYATLARI için ise OPEC+ çerçevesinde üretim kısıtlamaları sürerken, jeopolitik riskler de fiyatları destekledi. Brent petrolün varil fiyatı yükseldi; doğal gaz ise gazın birim fiyatında düşüş kaydetti. Ayrıca türev piyasalarda talep tarafında iyimserlik yükselişte etkili oldu.

TARIM EMTİALARI tarafında ise arz-talep dinamikleri karışık yönlerde hareket etti. ABD tarım verilerine odaklanılırken, soya fasulyesi, mısır ve buğday başta olmak üzere bazı emtialarda değişkenlik gözlendi. USDBorsası Chicago Ticaret Borsası’ndaki kilelik işlemlerde pirinçte ve bazı tarım ürünlerinde belirli artışlar kaydedildi; kahve, pamuk ve şeker ise bazı ürünlerde yükseliş gösterdi.