Fed Kararı ve Piyasalar: Enflasyon İzleri ve Büyüme Yorgunu Bir Ekonomi Manzarası

Faiz indirimi kararında, işgücü piyasasındaki yavaşlama ve istihdam riskleri ön planda bulunurken, ABD Merkez Bankası içindeki politik baskılar güçlenmeye devam ediyor. Yetkililer, toplantının başlangıcında görevine yemin eden bireyin ekonomideki yeni yönetime işaret ediyor. Öncesinde Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi başkanlığını üstlenen bu isim, onay sürecini hızla tamamlayarak rolüne geçti.

Fed’in duyurusunda, işgücü açısından aşağı yönlü risklerin arttığına dikkat çekildi; kazançlar zayıflıyor ve işsizlik hafifçe yükseliyordu. Faiz indirimleriyle gelecek iki toplantıda görülecek adımlar, Trump’ın agresif ticaret politikalarının kalıcı enflasyon riski oluşturma potansiyelini artık daha az öne çıkarmasını, bunun yerine yavaş büyüme ve artan işsizlik olasılığını öne getirdiğini gösteriyor.

Yeni ekonomik projeksiyonlarda enflasyon için yıl sonunda %3, işsizlik oranı %4.5 ve büyüme hedefi yaklaşık %1.6 olarak belirlendi. Bu göstergeler, enflasyonun hedeflerin bir miktar üzerinde kalmaya devam edeceğini işaret ediyor. Kararın ardından hisse senetleri yatayda hafif bir yükseliş gösterdi; dolar ise başlıca para birimleri karşısında değer kaybetti. Hazine tahvillerinde ise değişim gözlemlenmedi ve faiz vadeli işlemlerinde Ekim sonunda bir başka indirim olasılığının %90’ın üzerinde olması bekleniyor. Uzmanlar ayrıca bu yıl içinde ikinci bir indirim ihtimalinin yaklaşık %70 olduğu kanaatinde.

Ekonomistler, Fed kararını hemen ve güçlü bir kesinti çağrısıyla karşılayan Trump’ın bu tercih sonrasında tatmin olmayacağını belirtiyor. Hazine Bakanı Scott Bessent ise Fed’in adımlarını gecikmiş bulduğunu ifade etmişti. ABD finans çevreleri, bu kararı sonrasında Powell yönetimine yönelik baskının daha da artacağını değerlendiriyor; karar sonrası gelişmeler, Merkez Bankası başkanı Jerome Powell üzerindeki baskıyı güçlendirecek nitelikte değerlendiriliyor.