DOLAR
42,5871
EURO
49,5335
ALTIN
5.758,57
BIST
11.238,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
13°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
13°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
12°C

Bahis ve Sanal Kumar Meselesi Üzerine Siyasi Bir Gündem Değerlendirmesi ve Bölgesel Güvenlik Perspektifi

Bahis ve sanal kumar meselesini siyasi gündem ve bölgesel güvenlik perspektifiyle analiz eden güncel bir değerlendirme.

Bahis ve Sanal Kumar Meselesi Üzerine Siyasi Bir Gündem Değerlendirmesi ve Bölgesel Güvenlik Perspektifi
10.12.2025 00:00
A+
A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in açıklamaları, bahis ve sanal kumar sorununu toplumun güvenliğini tehdit eden ciddi bir tehlike olarak tanımlıyor. MYK’nın bu konuyu yakından takip etmesi gerektiğini vurguluyoruz; bu mesele, yozlaşmayı tetikleyen ve ailenin dengesini sarsan bir çaba olarak değerlendiriliyor.

“BAHİS VE SANAL KUMAR MESELESİ ADETA BİR PANDEMİ HALİNİ ALMIŞTIR” ifadesiyle, küresel ölçekte etkisini gösteren bu sorun Türkiye’yi de kapsıyor. Yaşanan olumsuzlukların bazı ailelerde trajik sonuçlara yol açtığı, intihar vakalarının bile bu bağlama işaret ettiği belirtiliyor. Buna karşı ortak bir eylem planı olduğu ve bunun uygulanması için siyasi mekanizmaların çalışacağı ifade ediliyor.

Çelik, “8 ARALIK GÜNÜ BÖLGEMİZ İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR GÜN” ifadesiyle bu günün Suriye için bir dönüm noktası olduğunu hatırlatıyor. Suriye halkının özgürlük mücadelesiyle gelen bu süreçte, Türkiye’nin güvenlik ve ekonomik istikrarı gözeterek onurlu geri dönüşleri desteklediğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarıyla, misafirlerimizin güvenliği için geri dönüşlerin korunmasız kalmaması gerektiğine vurgu yapılıyor.

SURİYE’DE 3 TEHDİT başlığı altında üç ana tehdit öne çıkıyor: Esad rejiminin kalıntılarının Lazkiye’deki güç dengelerini bozma çabası, güneydeki Dürzi topluluğunu hedefleyen ve Siyonizm yanlısı görünen liderin faaliyetleriyle oluşan tehlike ve kuzeydoğuda SDG/PYD olarak adlandırılan örgütün varlığı ve etkileri. Bu tehditlerin her biri, Suriye’nin birliğini ve güvenliğini tehdit eden unsurlar olarak tanımlanıyor.

ESAS OLAN, 10 MART ANLAŞMASI’NIN UYGULANMASIDIR ifadesiyle, anlaşmanın uygulanması ve silah bırakmanın hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kürt vatandaşların haklarının güvence altına alınmasının önemi vurgulanırken, SDG’nin varlığını meşrulaştırmaya yönelik her türlü çabanın reddedildiği ifade ediliyor. Silahlı unsurların entegrasyonu ve demografik değişiklikleri hedefleyen uygulamalara karşı net duruş sergilenmesi gerektiği belirtiliyor.

ODAĞIMIZ TERÖRSÜZ TÜRKİYE yaklaşımı, sürecin gerektirdiği disiplini ve ilerlemeyi sürekli hatırlatıyor. İç ve dış tehditlere karşı sabit bir yol haritası izlemek, terör örgütlerinin feshedilmesini ve silah bırakmalarını esas almak gerektiği vurgulanıyor. Bu çerçevede, bölgede istikrarı bozabilecek her türlü marjinal gündemin süreçten ayrıştırılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

TSK VE MİT SAHayı TARAMAKTADIR ifadesiyle güvenlik mekanizmalarının sahayı yakından izlediği, silah bırakma süreçlerinin kayda geçirildiği ve olası tahkimatların hemen takip altına alındığı belirtiliyor. Mevcut çerçeve içinde, hükümet ve devlet kurumlarının koordineli çalışmasıyla yol haritasının ilerlediği ifade edilmektedir.

Son olarak, “GÜNDEMİN SÜRECE AİT OLMASINA DİKKAT”, sürecin odağının kaybettirilmemesi gerektiğini hatırlatıyor. Eleştirilere açık olmakla birlikte, süreci sabote etmeye yönelik yaklaşım ve iddialara karşı dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin adil olmayan hamleleri ve Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik haklarının savunulması gerektiğine dair vurgu yapılıyor.

SON BİLGİLER olarak, süreçte gözlem ve teyit mekanizmalarının güçlendirildiği, TBMM’nin rolünün vurgulandığı ve bütçe çalışmaları ile koordineli hareket edileceği belirtiliyor. Ayrıca sorulardan biri olan Suriyeli kardeşler için yakın zamanda herhangi bir ziyaret planı olmadığını, ilerleyen dönemde uygun olduğunda mutabakatla hareket edileceğini belirten açıklama da yer alıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.