ABB Konser Harcamaları Soruşturması: İddianamenin Ardından Gelişmeler ve Şüpheliler

ABB’nin konser hizmetleriyle ilgili yapılan incelemede, iddianamenin hazırlanmasının ardından iki önemli noktaya odaklanıldığı görülüyor: görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal etme iddiaları. Soruşturmanın ilerleyişine ilişkin süreç devam ederken İçişleri Bakanlığı’ndan izin talep edilmesi konusu bir adım olarak öne çıkmıştır.

Mansur Yavaş ise savunması olarak, Başsavcılığın soruşturmayı yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek olmadığını belirterek, çağırılmaları halinde gönüllü ifadeye hazır olduğunu ifade etmiştir. Bu açıklama, soruşturmanın taraflarca nasıl karşılandığını gösteren önemli bir adımdır.

Soruların kaynağı ve geçmiş süreç olarak ele alınan inceleme süreci, MASAK raporları ve Sayıştay ile bilirkişi raporlarının sonuçlarına dayanarak, ABB’de 32 konser hizmet alımında toplam zararın 154 milyon 453 bin 221,60 lira olarak tespit edildiğini ortaya koyuyor. 23 Eylül’de 14 şüpheliye yönelik operasyonlar gerçekleştirilmiş ve bu kişiler arasında eski belediye bürokratları ile şirket yetkilileri de bulunuyordu. Şüpheliler, “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlarından gözaltına alındı.

İfade işlemlerinin ardından şüpheliler, Ankara Adliyesi’ne sevk edilerek savcının dosyasına ilişkin ifadelerini verdi. Sulh ceza hâkimliğine sevk edilenler arasında 5 kişi çıkarıldığı nöbetçi hükümle tutuklandı; 9 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında 5 tutuklu ve toplam 14 sanık hakkında, nitelikli zimmet suçundan 7 yıl 6 ay ile 31 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları istenirken, iddianame 59 sayfalık bir dosya olarak Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletildi.