Ulaştırma ve Haberleşme Stratejisinde Yeni Dönem: Vizyon ve Sorumluluklar

Türkiye’nin ulaşım ve haberleşme altyapısına yapılan kapsamlı yatırımlar, ülkenin ekonomik ve sosyal gelişimini güçlendirmek amacıyla sürdürülüyor. Bu süreçte Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı ile Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprüleri gibi önemli projeler hayata geçirildi. Bu eserler, yalnızca ülke için değil, bölge için de değer taşıyan çalışmalardır.

Bir bakanlık olarak 10 bağlı ve ilgili kurumu ile 18 merkez birimini kapsayan yapımız, 81 ildeki teşkilatlanmasıyla ülke genelinde hizmet üretmeye devam ediyor. Son 23 yıl içinde ulaştırma ve haberleşmeye 300 milyar dolar düzeyinde yatırım gerçekleştirdik; şu anda süren 2 bin 171 projenin toplam bedeli 5,2 trilyon lira olarak projelendirilmiştir. Bu dönemde elde edilen kazanımları, çalışanlarımızla birlikte hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.

ULAŞIM AĞLARINI GÜÇLENDİRMEDE GAYRET SÜRECEK İşlerimizin merkezinde vatandaşlarımızın güvenli ve hızlı ulaşımı var. Sizlersiniz artık Türkiye’nin yol ve köprülerini kuran, tünelleri açan, demir ağlarını güçlendiren ve iletişim çağını yücelten bir ailenin parçası olarak görev yapanlar. Yatırımlarımızın, üretim kapasitesi yüksek bölgeleri daha da güçlendirdiğini ve bu avantajları ülkemizin yanı sıra bölgelerde de kullanmaya devam ettiğimizi bilmeniz önemli.

Türkiye ve bölgesindeki ulaşım ağlarını genişletme hedefimiz, kuzey-güney ve doğu-batı eksenlerinde kıymetli bir konumda bulunduğumuz bu coğrafyada etkili bir şekilde sürüyor. Bu vizyon, birlikte çalışma azmiyle hayata geçirilecek adımlarla güç bulmaya devam ediyor.

YAPTIKLARIMIZDAN DAHA FAZLASINI YAPACAĞIMIZA İNANCIMIZ TAM Tören sırasında 52 aday memurun yemin ettiğini hatırlatan yetkililer, onların mevcut çalışmalarını daha ileriye taşıyacaklarına olan güvenin yüksek olduğunu belirtti. Gençlerin, mevcut imkanlardan faydalanarak daha kapsayıcı ve ileriye dönük bir gelecek inşa etme potansiyeli olduğuna vurgu yapıldı. Ağırlıklı olarak kariyer hedefi olan adaylar için, duygusal ve profesyonel anlamda sorumluluğun artacağına dikkat çekildi.

Salonda bulunan ailelere ve çocuk sahiplerine yönelik politikaların ciddi destekler sunduğu ifade edildi. Nüfusun bir ülkenin en büyük gücü olduğuna işaret edilerek, kariyerin yanı sıra aile kurma ve çocuk sahibi olmanın da teşvik edildiği bir yaklaşım benimsendi.