Türkiye-Macaristan Havalimanı İş Birliği ve 16 Anlaşmanın Yeni Dönemi

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Türkiye ziyareti esnasında iki ülke arasında imzalanan 16 iş birliği anlaşması, diplomatik, ekonomik ve kültürel alanlarda yeni bir dönemin fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Orban’ı karşılamasının ardından yürürlüğe giren bu anlaşmalar, Türkiye-Macaristan ilişkilerinde heyecan verici bir ivme kazandırdı.

Ulaştırma ve taşımacılık sektörü, bu iş birliğinin merkezi unsurlarından biri olarak öne çıktı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Hava Hizmetleri Anlaşması, bu süreçte belirgin bir yer tutuyor. Anlaşmayı Türkiye adına Bakan Uraloğlu ile Macaristan adına Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto imzaladı. İlişkileri ileri seviyeye taşıyacak bir adım olarak nitelendirilen bu düzenleme, iki ülkenin havacılık bağlarını güçlendirecek nitelikte görüldü.

Açıklamasında Uraloğlu, yıllardır süregelen hava ulaştırması müzakerelerinin sonuçlandığını belirterek yeni sözleşmenin iki ülke arasındaki hava taşımacılığını önemli ölçüde yükselteceğini söyledi. Mevcut 28 Haziran 1966 tarihli anlaşmanın yerini alacak olan bu düzenlemenin, Türkiye’nin uzun bir aradan sonra AB üyesi bir ülkeyle imzaladığı ilk hava ulaştırması anlaşması olması bakımından özel bir anlam taşıdığına da vurgu yaptı. Yaklaşık 2,5 yıl süren titiz müzakerelerin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi onay sürecine girerken, yolcu seferleri haftalık 35 frekanstan 98’e, kargo seferleri ise haftalık 7 frekansdan 14’e yükselecek. Kapasitenin ilerleyen yıllarda kademeli olarak artırılması hedefleniyor.

Anlaşma, Ankara–Budapeşte hattında önemli avantajlar sağlayacak dedi Uraloğlu. Yeni düzenlemenin, frekans sınırlamaları ve uçuş noktalarına yönelik kısıtlamaları kaldırması, Türk hava yolu şirketlerinin Macaristan’a karşı sefer sayılarını artırması ve hatta Türk taşıyıcılarının Ankara-Budapeşte hattında operasyon başlatabilmesi açısından kritik kazanımlar doğuracağını kaydetti. Ayrıca anlaşma, yalnızca Macar taşıyıcılarını değil, belirli şartlar altında diğer AB üyesi ülkelerin taşıyıcılarını da Türkiye’ye sefer yapmaya imkan tanıyacak hukuki zemini oluşturuyor.

Yürürlüğe girdiğinde iki ülke arasındaki yolcu ve kargo taşımacılığı kapasitesinin artması, ticaret hacminin büyümesini ve karşılıklı turizm potansiyelinin gelişmesini destekleyecek. Türkiye ile Macaristan arasındaki erişilebilirliğin artması, kültürel ve ekonomik etkileşimin daha da hızlanmasına katkı sağlayacak.