Türkiye-Fransa İş Forumu: Yatırım ve Ticaretle İki Kıtayı Birleştiren Köprü

Paris’te Business France merkezi öncülüğünde düzenlenen Türkiye-Fransa İş Forumu, THY’nin sponsorluğunda gerçekleştirildi. Forumda Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Polat, Paris Büyükelçisi Yunus Demirer ve Business France Genel Müdür Vekili Benoit Trivulce ile iş dünyasından isimler bir araya geldi.

Polat, konuşmasında son 22 yılda Türkiye’nin büyüme performansını değerlendirerek, ortalama %5,3’lük bir büyümenin Türkiye ekonomısını dayanıklı kıldığına vurgu yaptı. Türkiye’nin G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyenlerden biri olduğuna dikkat çekti ve 2026’ya kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İç talep ve tüketimin büyümeye katkısını, Türkiye’nin ihracatta bölgesel bir üs konumunu ve 2027’ye kadar enflasyonun tek haneye düşme hedefini vurgulayan Polat, son dönemde kredi notlarını yükselten üç farklı kuruluşun bu olumlu görünümü desteklediğini söyledi. Ayrıca Türkiye’de 22 yılda 300 milyar dolar değerinde altyapı yatırımı yapıldığını belirterek, Türkiye’de yaklaşık 1800 Fransız sermayeli yatırımcı bulunduğunu paylaştı.

Fransa’nın Türkiye için önemli bir ticaret ve yatırım ortağı olduğuna işaret eden Polat, forum boyunca Türkiye’nin sunduğu fırsatları ve reform ajandasıyla ilgili bilgiler paylaştıklarını belirtti. Fransız yatırımcılarla buluşmanın bu çerçevede çok büyük ilgi gördüğünü söyleyen Polat, Türkiye’deki genç, dinamik ve eğitimli nüfus ile jeostratejik konumun yatırım için cazibe unsurları olduğuna değindi.

Türkiye’deki teknoloji girişim ekosistemi son dört yılda yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırıma ulaşırken, ekosistemin güçlendirilmesi için atılan adımlar da konuşuldu.

Uluslararası ticaret, barışın bir devamı diyen Trivulce, Türkiye ile Fransa arasındaki ticaret hacminin son on yılda önemli ölçüde arttığını ve Türkiye’nin Fransa’nın AB dışındaki üçüncü büyük ticaret ortağı olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Demirer ise bu forumun ikili iş birliğini güçlendirmek adına atılan önemli bir adım olduğuna değindi. Demirer, iki ülkenin geçmişte kurduğu köklü bağların bugün daha geniş bir kapsamla sürdürüldüğünü belirterek, tedarik zincirlerinin güvenliği ve Avrupa pazarındaki rekabet gücü açısından bu çalışmaların önemine işaret etti.