Sanayide Enerji Verimliliği ve OSB Potansiyelleri Üzerine Yeni Perspektifler

Sanayide enerji verimliliği, maliyetlerin yönetimi ve rekabet gücünün güçlendirilmesi açısından kilit bir rol oynamaktadır. OSB’lerde üretim yapan sanayicilerin enerji giderlerinin toplam üretim giderleri içindeki payı uzun vadede yükselirken, enerji verimliliği hedefleriyle bu payı düşürmenin milli ekonomiye olumlu etkileri dikkat çekmektedir. Türkiye genelinde OSB sayısı artık 416’ya ulaştı ve şehirler arasında OSB olmayan yer kalmadı; bu durum, 68 bin fabrika üzerinden toplam sanayi üretiminin yaklaşık yüzde 45’ini bu bölgelerde gerçekleştirdiğimizi gösteriyor. Bu veriler, sanayinin üretim kapasitesinin ve planlı altyapısının somut göstergeleridir.

Enerji maliyetlerini düşürmeye yönelik çabalar, sadece kurumsal tasarruflar sağlamakla kalmaz; aynı zamanda ülke ekonomisinin rekabet gücünü de artırır. Enerji talebinin azaltılması, daha az enerjiyle daha yüksek üretim başarısına ulaşmak adına kritik bir hedeftir. Son 20 yılda Türk sanayisi, OSB’lerindeki toplam 4 bin 800 megavat kapasiteli enerji üretim santrallerinin yaklaşık %60’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından elde eden bir dönüşüm geçirmiştir. Bu süreç, her birim enerji tasarrufunun milli refah ve sanayi kazanımlarını desteklediğini göstermektedir.

Enerji verimliliği projeleri ve teknik destek mekanizmaları, Enerji Verimliliği Derneği ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı iş birliğinde yürütülüyor. Avrupa Birliği finansmanlı bu program kapsamında Türkiye’nin 6 iklim bölgesinde ısıtma ve soğutmaya ilişkin enerji etütleri yapılacak ve elde edilecek veriler doğrultusunda ısıtma—soğutma potansiyeli belirlenecek. ASO 2 ve 3 OSB’lerinde gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilen deneyimler, sanayi bölgelerimizi ve konutları kapsayan projelerin ilerleyişine ışık tutuyor.

“Enerji verimliliği, rekabetin anahtarı” şeklinde özetlenen yaklaşım, Sanayi ve Teknoloji alanında kritik bir strateji olarak benimseniyor. Sanayi işletmelerinin verimliliğini artırabilmek için önce mevcut durumun ölçülmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu çerçevede, teşhislerin ardından uygulanacak destek programları da yeniden yapılandırıldı. Yeni dönemde enerji yoğunluğu ile ürün başına enerji tüketiminin teşvik kapsamına alınması öngörülüyor; sanayici, hedefini kendi belirliyor ve bütçe de yaklaşık 17–18 milyon lira olarak planlanıyor. Böylece enerji yoğunluğunu ve enerji verimliliğini artıran projeler desteklenebilecek.

Türkiye’nin yıllık enerji ithalatı yaklaşık 60–70 milyar dolar civarında seyrediyor. Bakanlık tarafından desteklenen projelerde geri ödeme süreleri kısa; örneğin fan projelerinde 2–3 yıl, pompalar için 2 yıl, kompresörlerde 4–5 yıl ve motor projelerinde 4 yıl gibi süreler öngörülüyor. Bu hızlandırılmış finansman olanakları, sanayicilerin yatırım kararlarını hızlandırmayı amaçlıyor.