Güç ve Umut: Adem Şimşek’in Beyin Damarı ve Hayata Dönüş Hikayesi

Adem Şimşek, 30 yaşında olmasına rağmen beyninde uzun yıllardır var olan dev bir damar yumağıyla mücadele ediyordu. 15 yıl boyunca çeşitli tedaviler denese de hastalığın ilerlemesini durduramadı ve sık sık epilepsi nöbetleri hayatını tehdit eder hale geldi. Son olarak beynindeki damar kanamasıyla yoğun bakımda bir ay geçiren Şimşek, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Abuzer Güngör’e başvurdu. 16 saat süren bir ameliyatla 6 santimetrelik damar yumağı tamamen çıkarıldı ve artık nöbetler yok denecek kadar azaldı.

“AMELİYATTAN SONRA NÖBETLERİ DURDU” diyen Prof. Dr. Güngör, hastanın geçmişine dair şu bilgileri paylaştı: Hastanın nöbetleri ve kanamaları iki kez ışın tedavisiyle kontrol altına alınmaya çalışıldı; fakat sonuç hüsranla sonuçlandı. Yoğun bakım süresi yaklaşık bir-iki ay sürdü ve hastaya daha ileri bir çözüm kalmadığında ameliyat önerildi, ki bu kararı kabul etti ve operasyon başarıyla tamamlandı. Ameliyat sonrası damar yumağı tamamen çıkarıldı ve nöbetler büyük ölçüde azaldı. Uzmanlar, bu tür hastalıkların nöbetlerle başlayabildiğini veya baş ağrısına da yol açabildiğini belirtiyorlar.

“NORMAL DAMARLARI KORUMAK ZORUNDASINIZ” sözleriyle ameliyatın inceliklerine değinen Güngör, damar yumaklarının derecelendirilmesinin riskleri belirlediğini vurguladı. Yüksek derecelerde cerrahi riskler çok fazladır; bu nedenle normal damarların korunması hayati öneme sahiptir. Anormal damarlarda kanama riski daha yüksektir ve bu süreçte bazen beş üniteye kadar kan transfüzyonu gerekebilir. Bu yüzden hassas bir yaklaşım şarttır.

“ÜÇ TEMEL YÖNTEM MEVCUT” ifadeleriyle tedavi seçeneklerini özetleyen Güngör, şu açıklamayı yaptı: Ameliyat sonrası yoğun bakım süreci genelde iki gün sürer, ardından servise geçilir ve yaklaşık 4-5 gün sonra evde istirahat devam eder. Damar içi müdahaleler ve cerrahi dışında, gamma Knife gibi ışın tedavileri de uygulanabilir. Günümüzde güvenli cerrahi çözüm, diğer tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir.

Adem Şimşek, 2011 yılında beyin kanaması geçirdikten sonra yaşadıkları süreci şöyle anlattı: 15 yıllık bir serüven boyunca birçok doktor ameliyatı kabul etmedi; bu nedenle ilaçlarla tedavi sürdü. Gamma Knife ile ışın tedavisi denense de hastalık ilerledi. Son olarak Prof. Güngör ile karşılaşan Şimşek, korkmadan hocasına güvendi ve ameliyatla sağlığına kavuştu. Şu an nöbetler yok, kanama riski azalmış durumda. Dışarı çıkarken bayılma korkusu ile yaşamaktan kurtuldu ve çocuklarına karşı güven duygusu geri geldi.

“SOKAĞA ÇIKINCA BAYILIRIM DİYE KORKMUYORUM” diyen Şimşek, artık ailesinin korkusunu da geride bıraktığını ifade etti. Yaşadığı iyiye gidiş, sadece kendisini değil, çevresindekileri de olumlu etkiledi. Hastalara tavsiyesi, korkularını Hocam Abuzer Güngör’e yönlendirmemeleri değil; güven duygusuyla süreci birlikte aşmaları yönünde oldu.