Dolandırıcılık ve Tehdit Olayında Mağdurun Yaşadıkları: İletişim Gücü ve Hukuki Boyut

Tuğçe Demirci, uzun süreli bir iş yaşantısının ardından Yenibosna’da bir tekstil firmasında çalıştı. Geçen yıl tanıştığı Mervan adlı kişiyle başlayan ilişki, kısa sürede evlilik vaatleriyle ilerledi. İddiaya göre bu süreçte, Demirci’nin adına sahte hatlar çıkarıp banka bilgilerini ele geçiren kişi, izinsiz işlemleri gerçekleştirdi ve maddi olarak zarar görmesine yol açtı.

Dolandırıcılık soruşturması süreci, Demirci’ye ait tebligatların kendisine ulaşmasıyla şaşırtıcı açıklamalarla sonuçlandı. Savcılığa suç duyurusunda bulunulan olayda, Demirci hakkında 3 ila 10 yıl arasında hapis cezası talep edildi. Mahkeme süreci öncesinde, yaşananlar Demirci’nin yaşamını derinden etkiledi; iş yerinde yaşanan hacizler ve sosyal çevredeki baskılar nedeniyle kendini eve kapatmak zorunda kaldı. Korku ve tehditlerle başa çıkmaya çalışan genç kadın, ailesinin de bu süreçten haberdar olmasıyla durumun ciddiyeti iyice netleşti.

“Beni ölümle, ailemle tehdit etti” ifadesiyle yaşadıklarını anlatan Demirci, karşı tarafın telefon hattı ve IBAN-hesap bilgilerini kullanarak yaptığı işlemleri savunması için kendisini hedef gösterdiğini belirtti. Bu süreçte, aracı olan kişinin gerçek adını öğrendiğini ve dolandırıcılığın boyutunun 20 bin ila 190 bin TL arasında değiştiğini dile getirdi. Şu ana kadar taraflar hakkında davalar açıldı ve ceza beklentisi 3-10 yıl olarak ifade edildi.

“Kartınızı, hesabınızı kullandırmayın” diyen Adli Bilişim Uzmanı emekli polis İsa Altun ise bu tür eylemlerin ciddi cezai sonuçları olduğuna vurgu yaptı. Altun, kredi kartı ve banka hesaplarının izinsiz kullanılmasının kısa ve uzun vadede nasıl riskler taşıdığına değinerek, nitelikli dolandırıcılık suçunun başlatabileceği süreçleri anlattı. Özellikle banka bilgilerini paylaşmanın, sanal kumar, kara para aklama ve vergi kaçakçılığı gibi suçları tetikleyebileceğini belirtti. İnsanların güvenlik için iban ve hesap bilgilerini kimseyle paylaşmaması gerektiğini hatırlattı.

Demirci’nin mağduriyetinin sadece maddi kayıpla sınırlı kalmadığı, tehdit ve psikolojik baskı ile hayatının nasıl etkilendiği de vurgulanıyor. Yetkililerin olayın ciddiyetine odaklanması ve benzer tehlikelere karşı vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.