Brent Petrolünde Dalgalı Seyir: Tarifeler, OPEC+ Üretim Artışı ve Jeopolitik Belirsizlikler

ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı ek vergiler, küresel ticaret savaşlarını alevlendirirken petrol piyasasında baskı oluşturdu. Bu süreçte OPEC+ üyesi sekiz ülkenin üretim artışını hızlandırması, fiyatları aşağı yönlü yönlendirdi. Martta Brent petrol % ay yüzdesini aşan bir düşüşle 58,22 dolara gerilerken, nisanda 61,03 dolardan kapandığı için Ocak 2021’den beri en düşük kapanış kaydedildi.

Mayıs itibarıyla ABD’nin kararları ve güçlenen talep beklentileriyle Brent yeniden yükselişe geçti. Mayıs ayında varil başına fiyat bir önceki aya göre %2,6 artışla 62,60 dolara çıktı; Haziran’da ise %6,2 yükselerek 66,46 dolara çıktı. Ancak nisan-haziran döneminde OPEC+’ın günlük 960 bin varillik üretim artışına yönelik taahhüdü ve ABD’nin birçok tarifeyi fiilen uygulamaya devam etmesi, Brent’in ikinci çeyrekte toplamda önceki çeyreğe göre %10,8 değer kaybetmesine yol açtı.

“BRENT 60 DOLAR SEVİYESİNE GERİLEYEBİLİR” ifadesiyle öne çıkan analizlerde, kısa vadede Brent’in 60 dolar civarına gerilemesinin muhtemel olduğu öne sürüldü. Uzmanlar, küresel talebin zayıflamaya devam etmesi ve stok birikimlerinin artması senaryosunda bu düşüşün sürdürülebilir olduğuna işaret ederken, Hindistan’ın Rus petrolü alım tutumunun belirleyici bir rol oynayabileceğini vurguladılar. Eğer Hindistan ABD baskısıyla yerli rafinerilere Rus petrolünü işlemeyi durdurmaları yönünde bir talimat verirse, kısa vadede Brent’in 80–85 dolar aralığında bir toparlanma yaşayabileceği belirtiliyor.

“OPEC+ ARZ ARTIŞI FİYATLARI 50 DOLARA ÇEKEBİLİR” şeklinde notlar veren enerji uzmanları, arz artışlarının talep endişeleriyle birleşmesinin fiyat hareketlerinde belirleyici olmaya devam edeceğini ifade ediyor. ICIS’in Petrol Piyasaları ve Enerji Dönüşümü Direktörü Ajay Parmar, bu koşullar altında ABD’nin tarifelerinin talep tarafında yarattığı baskının ve OPEC+ üretim artışlarının ikinci çeyrekte de etkisini sürdüreceğini belirtiyor.

Parmar, OPEC+ arz artışlarının devam etmesi halinde nisan-eylül döneminde günlük üretimin toplamda 2,2 milyon varile çıkacağını ve piyasanın bu artışı hazmetmenin kolay olmayacağını vurguluyor. Kış dönemine girildiğinde ham petrol fiyatlarının 60 doların altına inebileceğini öne süren Parmar, ayrıca arz artışlarının daha da genişlemesi halinde fiyatların 50 dolar seviyelerine kadar gerileme ihtimalinin bulunduğunu kaydediyor. Bu gelişmeler, 2026 yılı boyunca da baskının sürmesini işaret ediyor.