Avrasya Yer Bilimleri Kongresi’nde Türkiye’nin Mineral Potansiyeli ve Sürdürülebilirlik Vurgusu

Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri merkezli Arama Jeofizikçileri Birliği (Society of Exploration Geophysicists) iş birliğiyle yürütülen 2. Avrasya Yer Bilimleri Kongresi (EGCE-2025), Antalya Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde devam ediyor. Kongreye katılan TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, AA muhabirine Türkiye’nin coğrafi konumunun sunduğu zengin maden çeşitliliğini ve ihracat potansiyelini anlattı.

Kırşan, Türkiye’nin metalik madenlerden enerji hammaddelerine kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu belirtti ve dünyada ticareti yapılan yaklaşık 90 madenin 70’inin ülkede bulunduğunu ifade etti. Ülkenin madencilik potansiyelini vurgulayan açıklamasında, yılda yaklaşık 6,5 milyar dolar ihracat değeri üzerinde durdu ve altın, bakır, kurşun, çinko, krom ve kömür gibi madenlerin Türkiye’de mevcut olduğuna dikkat çekti.

“Petrol çağı bitti, mineral çağı başladı” başlığıyla öne çıkan konuşmada, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle yeşil enerjiye geçişin kritik ve stratejik minerallere duyulan ihtiyacı artırdığına vurgu yapıldı. Sorumlu madencilik ve sürdürülebilirliğin her sektörde, özellikle madencilikte hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekildi. Enerji verimliliği ve temiz enerji kaynaklarının yaygınlaşmasıyla birlikte maden talebinin artacağı ifade edildi ve kritik minerallerin özellikle savunma sanayisi, temiz teknolojiler ve yüksek teknolojili ürünler için kilit öneme sahip olduğu dile getirildi.

Türkiye’nin kritik ve stratejik mineral potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için çalışmaların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütüldüğü belirtildi. Bakanlık bünyesinde iklim değişikliği birimi kurulması gerektiği yönündeki öneriler de paylaşıldı; bu yapı oluşturulduğunda mevzuatın buna göre güncelleneceği ve yeni dönem kodlarına uygun bir maden yasası ile politikalarının şekilleneceği ifade edildi. Türkiye’nin yerli elektrikli araç üretimi Togg ve güneş-panelleri gibi alanlarda kritik minerallere olan ihtiyacının giderek arttığına işaret edildi.

“Madenleri çıkaramazsak satın almak zorunda kalırız” ifadeleriyle Türkiye Madenciler Derneği Çevre Koordinatörü Dr. Caner Zanbak, sorumlu madencilik protokolünün 12 maddelik çerçevesini üyelerine benimsetme gayretini anlattı. Çevreye duyarlılığın öncelikli olduğunun altını çizen Zanbak, madenlerin gün yüzüne çıkarılmasının ekonominin büyümesi için zaruri olduğuna vurgu yaptı; aksi hâlde ithalata bağımlılığın artacağını ve kalkınmanın yavaşlayacağını belirtti.