Ankara’daki 26 Katlı Binadaki Yangın Davasında Gelişmeler ve Şüphelilerin Geri Bildirimi

Çankaya’da Alacaatlı Mahallesi’ndeki 26 katlı binada 12 Temmuz’da meydana gelen yangında, 32 yaşındaki Hüsniye Çelik Şahin ile 3,5 aylık oğlu Aras Şahin ve site güvenlik görevlisi Muharrem Çetinkaya hayatını kaybetti. Yangın sırasında pek çok kişi dumandan etkilendi; itfaiye ekipleri çözümler bulurken bazı konutlar kurtarıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 13 şüpheli hakkında gözaltı işlemi gerçekleştirildi ve inşaat mühendisi ile müteahhit B.Y., mühendis İ.K., müteahhit K.D. ile yapı denetim şirketi sahibi Y.S.K. tutuklandı. İddianamede, yangının şaft boşluğundan geçen elektrik iletkenliğindeki deformasyon nedeniyle, aşırı ısınma ve gevşek bağlantının yol açtığı bir “şase patlaması” ile başladığı belirtildi. Eksiklikler ve denetim-bakım ihmalinin varlığına vurgu yapılarak, aralarında müteahhit, yapı denetim firması sahibi ve site yöneticisinin de bulunduğu 13 şüpheliye karşı “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermek” suçundan 15’er yıl hapse kadar cezalar talep edildi.

YARGILAMALARINA BAŞLANDI Ankara 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Y.S.K., B.Y. ve İ.K. ile K.D. katıldı. Duruşmada, tutuksuz sanıklar olarak ev hanımı N.S.T., mimar E.Y.Ö., F.B.G., inşaat mühendisi M.H.Y., emekli bürokrat F.A., asansör sistemi çalışanı M.E.E., emekli M.A. ve makine mühendisi A.Ö. ile hayatlarını kaybedenlerin yakınları ve avukatlar da hazır bulundu.

İddianamede yer alan. İtiraf ya da savunmalarda, B.Y., 2015’te başlayan proje için yaklaşık 6 ay içinde onay süreçlerinin tamamlandığını, şantiye yönetiminin K.D.’ye devredildiğini, 2017’de projeden fiilen çekildiklerini ve sadece yüzde 10 ortaklık payı kaldıklarını ifade etti. Elektrik tesisatının ince işlerinin son aşamada yapıldığına işaret eden B.Y., binanın yönetiminden tamamen ayrıldığını belirtti. Ayrıca, yapı denetim firmasıyla ilgili sorunlar nedeniyle iskan süreçlerinin tamamlanamadığını savundu.

‘YAPI DENETİMİ YETERSİZ OLDUĞU İDDİASI’ İ.K. ise şantiye şefi olarak çalıştığını ve tüm işlerin projeye uygun yürütüldüğünü savundu. Denetim sürecinin, firmanın eksikliği nedeniyle aksadığını ve bu yüzden iskan işlemlerinin sonuçlanamadığını ileri sürdü. K.D. ise 2016’da başlayan ortaklıkla projeyi sürdürdüklerini ve 2017’de karaciğer nakli geçirdiğini, bu süreçte işlerin ortağının takip ettiğini anlattı; elektrik, su ve doğalgaz başvurularının kontrollerden sonra onaylandığını kaydederek, asansörlerdeki eksiklikler nedeniyle iskan çıkmadığını da ekledi.

‘DENETİM FİRMASI VE KAÇAK YAPI İTİRALARI’ Y.S.K. ise yapı denetim şirketinin 2020’de kapandığını belirterek, denetim sorumluluğunun kendisinde olmadığını vurguladı. Kaçak yapı nedeniyle denetim yapılmasının mümkün olmadığını ifade eden Y.S.K., 2018’de yapının mühürlendiğini ve 2020 sonrası imza atmadığını söyledi. Tutuklu olmayan A.Ö., üç asansörün periyodik kontrolünü yaptığını, kırmızı etiket uygulaması ve etiketi kaldırma durumu nedeniyle tartışmaları aktardı; yasa dışı kullanıma karşı uyarı niteliğinde olduğunun altını çizdi.

Diğer sanıklar, savunmalarında suçlamaları reddetti ve beraat talep etti. 4 sanık için ev hapsiyle tahliye kararı verildi; diğer tutuklular için adli kontrol tedbirleri uygulanmaya devam edildi. Dosyanın eksik yönleri için bilirkişiye başvurulmasına karar verildi. Duruşma 13 Şubat 2026’ya ertelendi.