Ankara Belediyesi Operasyonu: İddialar ve Soruşturmalarda Son Durum

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen operasyonla ilgili olarak kamu zararı iddialarına ilişkin belediye tarafından kamuoyuna yapılan açıklama özetle şu noktaları içeriyor: Olayın ilk duyuruları ve sonrasında yapılan incelemeler, ihale süreçlerinde veya Kültür Dairesi işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı yönünde bulgular elde edildiğini gösteriyor. Bilgiye göre genel olarak kamu zararıyla ilişkilendirilen masrafların, sanatçı ücretlerinden çok sahne kurulumu ve ses sistemi için yapıldığı belirtiliyor. Ayrıca teftiş kurulu ve mülkiye müfettişlerince yürütülen incelemelerde, 2021-2022 yılları arasındaki teftişlerde ihale usulüyle ilgili eleştiri veya bulguya rastlanmadığı ifade ediliyor.

İlgili dönemlerde 9 kişi hakkında soruşturma açıldığı ve 6 kişinin soruşturma izni aldığı, dosyaların bilirkişiye yönlendirildiği kaydediliyor. Belediyedeki mevcut çalışanların da ifadelerinin alınabileceği belirtilirken, olayın “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon” olarak kamuoyuna yansıdığına dair açıklamada, bu durumun gerçekteki durumla bağdaşmadığı savunuluyor. Ayrıca, savcılığın dosyayı bilirkişiye göndermesinin ardından, normal süreçte belediyede görev yapan personelin çağrılıp ifadelerinin alınabileceği vurgulanıyor.

Kültür Dairesi ihalelerinde bulgu bulunmadı ifadesiyle devam eden açıklamada, Sayıştay denetimlerinin de ihale süreçlerinde herhangi bir bulgu tespit etmediği belirtilirken, konserlerdeki en büyük giderin sahne ve ses sistemi maliyetlerinden kaynaklandığına dikkat çekiliyor. İlave olarak, aynı çapta konserler için teklif veren başka bir firmadan 56 milyon TL bedel bildirildiği ve ilerleyen süreçte Kültür Bakanlığı tarafından yürütülen benzer projelerle karşılaştırmanın net zarar bilgisini ortaya çıkaracağı ifade ediliyor.

Eski döneme ait dosyalarda şikayetler sürüyor açıklamasında, 2014-2019 yılları arasında AK Parti döneminde yapılan 80 etkinlik için 33 milyon dolar ve 2019’dan 2024’e kadar 426 etkinlik için 30 milyon dolar harcandığı belirtilirken, olayın kamuoyuna 154 milyon TL kamu zararı olarak yansıtıldığı ifade ediliyor. ABB, eski döneme ait yaklaşık 100 dosyada ihale fesatına ve kamu zararına ilişkin şikayette bulunduğunu; bu dosyalardan 55’inde bilirkişi raporu alınarak takipsizlik, 11’inde bilirkişi raporu olmadan takipsizlik ve 11’inde ise iddianame düzenlenmesini sağladığını belirtiyor. Ancak bazı dosyaların 6 yıldır işlem görmediğini ve halen derdest olduğu kaydediliyor.

Bilirkişilerin tekrarlayan kullanımı sorunu konusunda ise belgelere dayanılarak, 4 bin bilirkişiden aynı kişilerin sürekli görevlendirilmesinin ciddi bir sorun oluşturduğuna vurgu yapılıyor. Örneğin teleferik ihalesiyle ilgili zarar ve bazı sözleşmelerde yaşanan sorunlar örnek gösteriliyor; bu konular üzerinde ısrarlı incelemelerin yapılması ve dosyalar hakkında adil yargı sürecinin sürdürülmesi talep ediliyor. Ayrıca, operasyondan önce Melih Gökçek’in sosyal medya üzerinden konuyu duyurması gerektiği şeklindeki yaklaşımın da olayın siyasi boyutunu ortaya çıkardığına dikkat çekiliyor.