Türkiye’nin Enerji Stratejisinde Elektrifikasyon ve Arz Güvenliği: Bayraktar’ın St. Petersburg Konuşması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, St. Petersburg Uluslararası Gaz Forumu’nun bu yıl 14’üncüsüne katıldı. Burada yaptığı konuşmada, dünyanın enerji alanında ön planda olan mega trendin elektrifikasyon olduğuna vurgu yaptı; ulaşım, tarım ve sanayi gibi sektörlerin giderek daha çok elektriğe yöneldiğini belirtti.

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde elektrik talebini üç katına çıkarmayı hedeflediğini söyleyen Bayraktar, sürdürülebilir ve maliyet açısından uygun enerjiye ulaşmak için kapsayıcı, esnek ve dengeli bir strateji gerektiğini ifade etti. Yenilenebilir enerji tarafında Türkiye’nin yürüttüğü büyük yatırımları ve bu çerçevede açıklanan politikaları işaret eden Bakan, güneş, rüzgâr, deniz üstü rüzgâr, jeotermal ve biyokütle gibi kaynaklarla büyük bir potansiyel yakaladıklarını vurguladı. 2035 için 120 gigavatlık güneş ve rüzgâr kapasitesi hedefinden söz eden Bayraktar, nükleer enerji üretimine de önemli yatırımlar yaptıklarını belirterek Akkuyu’da dört reaktör, Sinop ve Trakya’da sekiz yeni reaktör planlandığını ve küçük modüler reaktörlerin devreye alınacağını kaydetti. 2050’ye kadar 20 gigavatlık nükleer kapasite elde etmeyi hedefliyoruz.

Yatırımların yanı sıra doğal gazın da enerji üretiminde kritik bir rol oynadığını söyleyen Bayraktar, gazın büyük kısmını boru hatlarıyla ithal ettiklerini hatırlattı. Türkiye’nin gaz tedarikinde Rusya ile Gazprom, İran ve Azerbaycan’dan gelen boru hatlarıyla güvenli bir arz zinciri kurduğunu belirtti. Ancak 2016 sonrası LNG piyasasındaki artış dikkate değer bir gelişme olarak öne çıktı.

Arz güvenliği konusunda ise 2016’dan beri gazlaştırma kapasitesini yaklaşık beş kat artırdıklarını bildirdi. Bu dönemde TürkAkım ve TANAP gibi boru hattı projelerine önemli yatırımlar yaptıklarını ifade eden Bayraktar, Türkiye’nin gaz arz güvenliğini temel hedef olarak ortaya koyduğunu belirtti. Evlerde, sanayide ve elektrik üretiminde gaz talebinin arttığını söyleyen Bakan, bu alanların her birinde rekabetçilik ve uygun fiyatlı enerjiye odaklanılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca bölgeye, özellikle Güneydoğu Avrupa’ya, altyapımızı kullanarak enerji arz güvenliğini güçlendirmek istediklerini ifade ederek, enerji güvenliğinin sadece ülke sınırlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini dile getirdi.