Türkiye İhracatını Güçlendirme ve Cari Dengeye Yönelik Politika Boyutları: 2025 Ortak Görünüm

Bugünkü konuşmada, dünya ekonomisindeki belirsizliklere rağmen Türkiye’nin üretim, istihdam ve ihracat alanında elde ettiği ilerlemeler vurgulanıyor. Ocak 2024 ile 2025 arasındaki dönemde GSYH’nin büyümeye devam ettiği ve IMF tahminleriyle ülkenin dünya sıralamasında daha da güçlendiğinot düşülüyor. 2002 ile 2024 arasındaki nominal gelişim göz önüne alındığında, Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatında kaydedilen artışlar dikkat çekici boyutta. 2002’de yaklaşık 36 milyar dolar olan mal ihracatı, 2024 sonunda 261,8 milyar dolara yükselirken, hizmetler ihracatı 14 milyar dolardan 117,2 milyar dolara ulaştı ve bu kalemlerde net fazla elde edildi.

İhracatın finansman ve sigorta alanında desteklenmesi konusunda yapılan açıklamada, ekim ayında mal ihracatının aylık olarak tarihin en yüksek rakamına ulaştığı belirtiliyor. Son 12 ay itibarıyla mal ihracatında tarihsel bir rekor kırılırken, hizmetler tarafında da kayda değer artışlar kaydedildi. 10 aylık dönemde mal ihracatındaki artışlar, hizmetler ihracatında da olumlu etki yarattı ve toplam ihracat rakamları yıllıklandırıldığında 391,4 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Smaller ölçekli işletmelere odaklanan destek programları ve ihracat eylem planları gibi tedbirler, ihracatçıları yapısal olarak güçlendirme yolunda kritik bir rol oynamaya devam ediyor. İhracat Akademisi ve 119 ülke, 180 merkez, 234 ticaret müşaviri ile firmaların yanında yer alan yapı, gelecekte de 50 milyar dolar hedefli uzak pazar stratejisini destekliyor. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı bağlamında ihracatı geliştirme çabaları sürdürülüyor ve yılsonuna kadar ihracat finansman ve sigorta desteğinin 53 milyar dolara ulaşması hedefleniyor.

İhracatı güçlendirmek adına Türk Eximbank ve Türk Ticaret Bankası gibi finansal kurumların hizmetleri genişletiliyor. Bankaların şube sayılarının artırılması ve kefalet havuzlarının güçlendirilmesiyle, ihracatçıların finansman ihtiyaçlarına hızlı yanıt verilmesi planlanıyor. Desteğin 2025 yılında da çeşitlendirilerek sürmesi amaçlanıyor.

İhracatın finansmanı ve sigortalanması başlığı altında verilen önem, özellikle tekstil, giyim ve deri gibi yoğun emek gerektiren sektörlerde odaklanmış durumda. Aynı zamanda TAREKS sistemi ile tüketici güvenliğine olan vurgu sürüyor ve güvenli olmayan ürünlerin ithalatına karşı sıkı bir denetim uygulanıyor.Cari işlemler açığı ağırlıklı olarak küçülüyor ve 2024 yılında 56 milyar dolar olan cari işlemler açığı, geçmiş yıllara göre daha düşük bir seviyeye çekiliyor. Ağustos itibarıyla cari işlemler fazlası hedeflenen düzeylerde yükseliş göstermekte ve mali göstergeler makul seviyelerde seyretmektedir.

Otomotiv sektörü üretim ve ihracat açısından önemli bir dinamik olarak kalmaya devam ediyor. Dış ticaretteki risk yönetimi ve koruma tedbirleri sayesinde, ithalat ve ihracat arasındaki dengeler korunuyor. Dış ticarette risk esaslı kontrol sistemiyle (TAREKS) sağlık riski taşıyan ürünlerin Türkiye’ye girişinin engellenmesiyle tüketici güvenliği güçlendirilirken, dış ticaret fazlası da dört ay üst üste sürdürülmesi hedefleniyor.