Türk Dünyası İçin Stratejik İşbirliği: Çalışma, İstihdam ve Sosyal Koruma Üzerine Işıkhan’ın Değerlendirmeleri

Işıkhan, Azerbaycan’da Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında düzenlenen Çalışma, İstihdam ve Sosyal Koruma Bakanları 1. Toplantısı’nın ana temasını aktarırken, ortak yol haritası olarak benimsenen “Türk Dünyası 2040 Vizyonu” etrafında yapılacak işbirliklerinin önemine vurgu yaptı. Bu vizyon doğrultusunda, özellikle çalışma ve sosyal koruma alanlarında geliştirilecek ortak projelerin ilişkileri güçlendireceğini belirtti; hedef ise vatandaşların refahını artırmak için atılan adımların sürdürülmesi ve genişletilmesidir.

Türkiye ekonomisindeki büyümeye değinen Işıkhan, iş gücü piyasasında görülen güçlü ivmenin somut göstergesi olarak son 30 aydır işsizlikte tek haneli rakamların sürmesi gerektiğini ifade etti. Kadınlar ve gençler için istihdamı destekleyen programların önemine işaret eden konuşmacı, düzensiz göçle mücadelede verilen çabaları da öne çıkardı ve yurtdışında çalışan vatandaşların haklarının korunmasına dikkat çekti. “Yurt dışına çalışma amacıyla giden vatandaşlarımızı asla geride bırakmamaya kararlıyız” sözleriyle bu alana verilen önemi pekiştirdi.

Işıkhan, uluslararası iş gücü hareketliliğinin çağın en önemli konularından biri olduğuna dikkat çekerek, bölgesel düzeyde profesyonel hareketliliğin artırılmasının hem mevcut iş gücü talebini karşılamaya hem de nüfusun beceri düzeyinin yükseltilmesine katkı sağlayacağını söyledi. Bu bağlamda, TDT ülkeleri arasında geçerli olacak ve istihdamı düzenli kılacak “çok taraflı iş gücü anlaşması” gibi somut adımların stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Işıkhan ayrıca TDT üyesi ülkeler arasındaki işbirliğinin uluslararası kuruluşlara taşınmasının da kritik olduğunu ifade etti. ILO ve Uluslararası Çalışma Konferansları gibi platformlarda birlikte hareket edilmesi halinde, siyasi baskılarla karşılaşılan adaletsizliklerin azaltılabileceğini ve uluslararası standart ile norm belirleme çalışmalarına daha güçlü katkılar sunulacağını belirtti.

“Türkiye olarak barış için çaba sarf etmeyi tercih ettik” diyen Işıkhan, Gazze’de yaşanan trajediye değinirken, İsrail’in dünyayı gözeten bir konumda gördüğü soykırım iddialarına karşı Türkiye’nin sessiz ortaklık rolünü reddederek barış için çalışmayı tercih ettiğini dile getirdi. Gazze’deki ateşkesin uzun ömürlü olması ve 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm yönündeki çaba ve beklentisini bir kez daha yineledi.