Pençe-Kilit Harekatı’nda Yaşanan Olaylar ve Güncel Gelişmeler

Irak’ın Kuzeyinde Meydana Gelen Olay ve Sonrası Gelişmeler

Irak’ın kuzeyinde yer alan ve stratejik önemi büyük olan 852 rakımlı tepedeki mağarada, 2022 yılında şehit olan Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını arama çalışmaları devam ederken, maalesef önceki gün metan gazına maruz kalan 19 askerimizden beşi hayatını kaybetmiş ve hastaneye sevk edilmiştir. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda, olayın ardından 7 askerin daha şehit olduğu resmi olarak duyurulmuş olup, toplam şehit sayısı 12’ye yükselmiştir.

Olayın Gelişimi ve Detaylar

Millî Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 12 kahraman askerimizin şehit düştüğü olayın detaylarına yer verilmiştir. Irak’ın kuzeyinde 2019 yılında başlatılan Pençe Serisi Harekatlar ile toplam 3.765 mağara, sığınak ve tünel tespit edilerek imha edilmiştir. Bu süreçte, olay dışında başka bir gazdan etkilenme yaşanmamış ve bölgede operasyonlar aralıksız sürdürülmüştür. Ayrıca, naaşlarına ulaşılmayan şehitlerimizin naaşlarını bulmak amacıyla çalışmalar devam etmektedir.

• 3 Kasım 2022’de şehit olan P.Uzm.Çvş. Mustafa BAZNA’nın naaşına 29 Ocak 2025’te ulaşılmıştır.
• 7 Temmuz 2022’de şehit olan P.Uzm.Çvş. Nurettin TOKYÜREK’in naaşına 26 Mart 2025’te erişilmiştir.
• 28 Mayıs 2022’de şehit olan P.Ütğm. Nuri Melih BOZKURT’un naaşını arama çalışmaları ise ilk andan itibaren devam etmektedir.

Olayın gerçekleştiği 852 rakımlı tepedeki mağara, 23-24 Haziran 2024 tarihlerinde terör örgütü mensuplarından tamamen temizlenmiş ve girişleri kapatılmıştır. Naaşını arama faaliyetleri, alınan istihbaratlar neticesinde 1 Temmuz 2025’ten itibaren yeniden başlatılmıştır. Bu kapsamda, 1-5 Temmuz tarihleri arasında keşif köpeği ve Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit ve İmha Timi ile ilk kattan tarama yapılmış, yapıda ikinci bir katın olduğu tespit edilmiştir. 6 Temmuz’da mağaraya tekrar girilmeden önce köpekler aracılığıyla keşif yapılmış ve olumsuz bir durum tespit edilmemiştir. Daha sonra, üç grup halinde toplam 12 personel mağaraya giriş yapmış ve ikinci katın arama tarama çalışmaları sürdürülmüştür.

İkinci katın taraması sırasında, önde ilerleyen askerlerimizde sendeleme ve bayılmalar yaşanmıştır. Bu durumda, en arkadaki irtibat ve emniyet timi dışarı çıkarak yardım talebinde bulunmuş ve mağaraya giren diğer askerlerimiz de gazdan etkilenmişlerdir. Dışarıda kalan 12 personel, ikili gruplar halinde mağaraya yeniden girmiş ve gazdan etkilenen arkadaşlarını kurtarmaya çalışmıştır. Tüm çabalara rağmen, gazdan etkilenen 7 kahraman askerimiz, tüm müdahalelere rağmen şehit olmuştur.

Gaz Analizi ve Kurtarma Çalışmaları

Olay sonrası, AFAD ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu’ndan uzman ekipler destek talep edilmiştir. Yapılan ölçümler sonucunda, mağara içerisinde karbonmonoksit, metan ve hidrojen sülfür gazlarının tespit edildiği ve oksijen seviyesinin %19’a düştüğü belirlenmiştir. Bu nedenle, mağaraya fanlar aracılığıyla oksijen verilmiş ve seviyenin %60’a çıkarılması sağlanmıştır. Ardından, uzman ekipler, mağarada bulunan ve şehit olan askerlerimizin naaşlarına ulaşmıştır. Bu süreçte gösterdikleri üstün çaba ve özveri nedeniyle, AFAD, UMKE ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu çalışanlarına teşekkür edilmiştir.

Kamuoyuna Yansıyan İddialara ve Gerçeklere Dair Açıklama

Basın ve sosyal medyada, bazı iddialar öne sürülmüştür. Bunlar arasında;

• Gazdan etkilenen askerlerin aynı anda mağaraya girdiği,
• Gerekli görev teçhizatlarının ve gaz maskelerinin bulunmadığı,
• Mağara içerisinde göçük, tuzak ve kimyasal gazların bulunduğu,
• Şarapnel saldırısı sonucu şehit ya da yaralanan askerlerin olduğu şeklinde asılsız iddialar yer almaktadır.

Bu iddiaların tamamı kesinlikle doğru değildir ve gerçekleri yansıtmamaktadır. Bu olay, olağan dışı ve öngörülemeyen bir gelişme neticesinde yaşanmış, yaşananlar büyük bir fedakarlık ve özveriyle aşılmıştır.

Dezenformasyon ve Sistematık Yıpratma Çabalarına Karşı Duruşumuz

Bu tür olayların ardından, maalesef bazı çevreler tarafından olumsuz ve manipülatif içeriklerin yayıldığı görülmektedir. Bu içeriklerin amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni karalamak ve itibarsızlaştırmaktır. Her ne olursa olsun, olaylar ne kadar ender ve beklenmedik olursa olsun, devletimiz ve ordumuz, alınan tüm tedbirlerle, olayların incelenmesi ve gerekli derslerin çıkarılması yönünde kararlılıkla çalışmalarını sürdürecektir. Olayla ilgili başlatılan idari tahkikat devam etmekte olup, tüm yönleriyle titizlikle incelenmektedir. Ayrıca, mağarada bulunan gazların kaynağını tespit etmek amacıyla insansız sistemler dâhil olmak üzere çeşitli teknolojik araçlar kullanılmaktadır. Kamuoyu, yalnızca resmi makamların açıklamalarına güvenmeli ve dezenformasyon çabalarına karşı dikkatli olmalıdır.

Güven ve Şeffaflık Vurgusu

Türk Silahlı Kuvvetleri, milletimizin sevgisini ve güvenini kazanmış, her zaman olduğu gibi, bu olaylar karşısında da şeffaflık ilkesiyle hareket edecektir. Kamuoyuna zamanında, doğru ve eksiksiz bilgi akışı sağlanacak olup, süreç tamamlandıktan sonra detaylar paylaşılacaktır. Ayrıca, şehitlerimizin kıymetli ailelerine, gazilerimize ve tüm milletimize başsağlığı ve sabır dileklerimizle, tedavisi devam eden askerlerimize de acil şifalar temenni ederiz.

Hava Kuvvetlerimize Yeni Güçler ve Yapılan Yenilikler

Millî Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, yeni teşkil edilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı iki önemli yapının hizmete başladığı duyurulmuştur. Bunlar arasında, Hava Araştırma ve Geliştirme Merkezi (Hv.K.K. ARMERKOM) ve 403. Filo bulunmaktadır. Bu yeni kurumlar, 04 Temmuz 2025 tarihinde, Mürted Hava Meydanı’nda açılmış ve göreve başlamıştır.

Bu merkezlerin temel amacı, Hava Kuvvetleri’nin teknolojik kabiliyetlerini artırmak, milli çözümleri geliştirmek ve uçuş testlerini kurumsallaştırmaktır. Hv.K.K. ARMERKOM, uluslararası harekat sahalarında güncel teknolojileri takip ederek, geleceğin hava platformlarına yön verecek bilimsel altyapıyı oluşturmayı hedeflemektedir. 403. Filo ise, geliştirilmekte olan milli savaş uçakları olan KAAN ve HÜRJET gibi platformların geliştirme ve sertifikasyon uçuş testlerine katılarak, performans ve emniyet doğrulama süreçlerini yürütmektedir. Bu sayede, Türk Hava Kuvvetleri hem teknolojik gelişmelerden faydalanacak hem de uluslararası standartlarda sistemler geliştirecektir.

Bu iki yapının faaliyete geçmesiyle birlikte, Hava Kuvvetlerimiz, sadece kullanıcı değil, aynı zamanda teknolojik ve sistemsel karar verici konumuna yükselerek, milli savunmamızın güçlenmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Bu gelişmeler, savaş uçaklarımızın operasyonel kabiliyetlerini artıracak ve geliştirme süreçlerini daha düşük maliyet ve zamanla tamamlamamıza imkan tanıyacaktır.