Köy halkı gördüğü manzara karşısında şoke oldu! ‘Ortak bir çözüm planı talep ediyoruz’

Yakın köyler Rızapaşa ve Yeşilyurt arasında, bölgenin su kaynakları ve yağışları sayesinde yaklaşık bir asır önce doğaçlama oluşan gölet, günümüzde kuruma tehdidiyle karşı karşıya. Başlangıçta yaklaşık 20 dönümlük bir alana yayılan su birikintisi, iklim değişikliğinin etkisiyle küçülerek yalnızca 100 metrekarelik bir alana düştü.

İçme suyu için kanalların None olduğu ve bölgeye bağlı havzanın şu anda bu gölet üzerinden beslendiği ifade ediliyor. Gölet kuruyunca, çevredeki yaban hayatı da etkileniyor; suda yaşayan kaplumbağa ve balıklar yaşamını yitirirken, göletten su ihtiyacı karşılanan alanlar da küçülüyor. Köy Muhtarı Mehmet Karaoğlu, göletin bölge için hayati önem taşıdığını ve halk arasında “anadan doğma” olarak bilindiğini belirterek şu düşünceleri paylaştı: “Su kanallarımız buradan geliyor.” Şu an içme sularının temin edildiği havzanın buradan beslendiğini söyleyen Karaoğlu, göletin aktif olduğunda piknikçiler, kampçılar ve karavancılar için bir uğrak noktası olduğunu, ancak şimdi tamamen atıl kaldığını vurguladı. Kaplumbağa ve balık gibi suyla yaşayan türlerin ölümü, ekolojik dengenin bozulmasına işaret ediyor.

Yeşilyurt köyünden 42 yaşındaki çoban Mehmet Aşık ise yaklaşık 29 yıldır bölgenin yaban hayatına tanıklık ettiğini anlatıyor. Tarım arazilerinin sulaması amacıyla açılan sondaj kuyularının göletteki suyu çektiğini söyleyen Aşık, şu ifadelerle durumu özetliyor: “Artık çobanlarımız bile çeşme olan yerlere göç ediyor. Burası tüm canlıların yaşam alanıydı; birçok hayvan gölet çevresinde toplanırdı ama şimdi susuz kaldılar, balıklar telef oldu.” Doğal dengenin tehdit altında olduğunu vurgulayan Aşık, ortak bir çözüm için çağrı yapıyor ve göletin yalnızca geçmişin değil gelecek kuşakların da yaşam kaynağı olduğuna dikkat çekiyor.