İddianamede Boğaziçi İmarı ve Rüşvet Ağının İncelendiği Detaylandırıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün izniyle Boğaz’da yapılacak bazı çalışmalara ilişkin izin süreçlerinin nasıl işleyeceğine dair ayrıntılar paylaşıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun örgüt içindeki faaliyetleri kapsamında yer alan kişiler arasındaki ilişkilere ve imar konularında yetkili olanların niyetlerine vurgu yapıldı.

Şahan’ın Şişli Belediyesi’nde başkan yardımcısı olması için nasıl bir baskı kurulduğu ve talep sahiplerinden haksız kazanç elde etmek amacıyla hareket ettiği ifade edildi. Meselenin önemli bir parçasını oluşturan kreş inşası için gerekli olan nakit paranın temin edilmesi girişimlerinin ayrıntıları da metinde yer aldı.

191 MİLYON LİRALIK ÖDEME VE RÜŞVET İddiaları İddianamede, Reina ve Galataport’taki imar aykırılıklarıyla ilgili olarak 10 milyon dolar rüşvet talep edildiğine dair beyanlar bulunduğu belirtildi. Doğuş İnşaat AŞ’nin Hesapları üzerinden Asoy İnşaat AŞ’nin hesabına yaklaşık 191 milyon 400 bin lira gönderildiği belirtilen belgelerde, örgüt yöneticisi Adem Soytekin’in “hatay deprem konutları için ödenen para” beyanının da bu süreçte kullanılan bir örtü olarak görüldüğü kaydedildi. Bu paraların örgüt elebaşı İmamoğlu’nun talimatıyla Boğaz ön görünümündeki imara aykırılıkları yumuşatmaya çalışmak amacıyla aktarıldığı belirtiliyor.

İBB’nin Göz Yumması İçin Para ve Kredi Yapılarının İncelenmesi İddianamede, Yakup Öner’in mekânsal ruhsat onayı karşılığında 10 milyon dolar talep ettiği ve Torun’un bu talebe karşı koyduğu ifade edildi. Başvuruların Boğaziçi İmar Müdürlüğü üzerinden örgüt elebaşı İmamoğlu’na ulaştırıldığı ve karar süreçlerinde örgütün etkisinin hissedildiği kaydedildi. Ayrıca 250 bin liranın, Boğaziçi yönetiminin işlemlere göz yumması için verildiği iddia ediliyor.

Adnan Oktar’ın Villasında 700 Bin Dolarlık Güçlendirme İddiası İddianamede, Adnan Oktar’ın eski sahibi olduğu Rusya uyruklu Boris Borisenko’nun Vaniköy’deki villasının güçlendirme ruhsatı için 700 bin dolar talep edildiği belirtiliyor. Pazarlık sürecinde 150 bin doların farklı iletişim kanallarıyla aktarıldığı ve bu işlemin örgüt içindeki diğer talimatlarla desteklendiği ifade ediliyor.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü raporlarına dayanılarak, Beykoz’da bulunan bazı yapıların kaçak olduğunun tespiti ve yıkım kararlarının uygulanmaması konuları da iddianamede yer alıyor. Bu bağlamda 600 bin liralık gösterecek faturaların BYZAG firmasına kesilmesi ve bu işlemin örgüt bünyesinde para akışını düzenlemek amacıyla gerçekleştirildiği belirtiliyor.

Medya ve Kaçak Yapılar Üzerine Kurulan Ağ Halk TV’nin sahibiyle ilgili iddialar da metinde yer alıyor. İmamoğlu’na ilişkin bilgilendirme talepleri ile medya ayağının güdülenmesine yönelik çalışmalar ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün bazı işlemleri bu bağlantılar çerçevesinde değerlendiriliyor. Mahiroğlu’nun kaçak yapıların basına yansıması üzerine “göstermelik” tadilat ve yıkım süreçlerine başvurulduğu belirtilirken, yapılan yeni kaçak imalatların da örgütün denetimi altında yürütüldüğü vurgulanıyor.

Baştürk’ün Malatya’da yapmak istediği otelin sorunlarını çözmek amacıyla Ekrem İmamoğlu ile görüşmeleri neticesinde para talep edildiği ve bu talebin bazı dönemlerde kreş ve sosyal yardım projeleriyle ilişkilendirildiği ifade ediliyor. Tüm bu ifadeler, örgüt içindeki para akışını ve işlemlerin nasıl sistematik hâle getirildiğini açıklamaya çalışıyor.