Gizli Yazışmalar ve Casusluk İncelemesi: Hüseyin Gün Davası Üzerine Güncel Gelişmeler

Bir kısım basın-yayın organında, Hüseyin Gün adlı kişinin FETÖ üyeliği nedeniyle daha önce başlatılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve dezenformasyon amaçlı olduğu savunuldu. Bu açıklama, soruşturmaya ilişkin gelişmeleri net bir biçimde yeniden ele almayı amaçlıyor.

Açıklamada; 4 Temmuz’da casusluk suçu kapsamında tutuklanan şüphelinin, yabancı ülkelerin lehine istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu ve görüşmelerini kriptolu iletişim araçları üzerinden yürüttüğü belirtildi. Ayrıca farklı ülkelerdeki karışıklıkları finanse ettiği iddiası doğrulanmaya çalışıldı ve dijital materyallerin incelenmesinde, sivil kişilerden ya da şirketlerden temin edilemeyecek türde askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara, İsrail vatandaşlarına ait pasaport fotoğraflarına rastlandığı ifade edildi.

Açıklamada, MASAK incelemesinde şüphelinin hesaplarında yüklü tutarda para transferleri bulunduğu, 85 milyon liranın nakit çekiminde kaydın olmadığının altı çizildi. Bu bulgular, ticari faaliyet gösterildiğine dair izlerin bulunmadığını ancak uluslararası para hareketliliğinin risk oluşturduğunu gösterdi.

Ayrıca el yazısı defter ve belgelerden elde edilen bulgular, farklı ülkelerde darbe girişimi ve iç karışıklıklar gibi konuların notlar halinde yer aldığını ortaya koydu. Şüphelinin Türkiye’yle ilgili konularda bilgi aktardığı öne sürülen yabancı istihbarat örgütleriyle irtibatı bulunduğu belirtilirken, bu kişilere ilişkin iletişim kayıtlarının Kriptografik programlar üzerinden sürdürülmüş olması dikkat çekti.

İrtibat iddiaları kapsamında, Ekrem İmamoğlu’nu hedefleyen suç örgütü yöneticilerinden Necati Özkan ile yapılan yazışmalarda, dijital istihbarat toplama ve hassas bilgiler üzerinde çalışıldığına dair notlar bulunduğu kaydedildi. Ayrıca, 70 bin gönüllünün acil aktive edilmesi gerektiğine dair talimatlar ve bazı teknik detaylara dair notların incelendiği ifade edildi. Şüpheli Gün’ün örgüt içindeki konumu, Özkan’ın hiyerarşik olarak üstünde görülüyor ve örgüt içi koordinasyonlarda liderlik rolü üstlendiği değerlendiriliyor.

Seçim süreci ve medya bağlantıları kapsamında, Gün’ün basın mensuplarıyla ilişkileri üzerinden seçim sürecinin basın ayağını yönlendirdiği ve yabancı istihbarat servisleriyle iş birliği içinde hareket ettiği öne sürülüyor. Bu çerçevede, 2019 Yerel Seçimleri’nde seçmen profillerinin analiziyle hedeflenen bilgiler yabancı aktörlerle paylaşıldı ve bazı operasyonların manipülasyon amacı güttüğü iddia ediliyor. Medya çalışanı Merdan Yanardağ’ın da şüphelilerle yazışmaları ve çıkar elde etme amacıyla casusluk faaliyetini desteklediğine dair bulgulara işaret edildi.

Gözaltı ve soruşturmanın sürmesi kapsamında, daha önce farklı suçlardan tutuklanan kişiler için müzekkere ile savcılığa sevk süreçleri devam ediyor. Yanardağ’ın ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarla delil elde edilmeye çalışıldı. Hüseyin Gün’ün, işlemler için sulh ceza hakimliğinden alınan kararla cezaevinden İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirileceği açıklandı ve soruşturmanın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile koordineli şekilde genişletilerek sürdürüleceği kamuya duyuruldu.