Gediz Havzası’nda Çekirdeksiz Üzümün Gündüzü ve Gecesi: Hasat, Kurutma ve Koruma

İzmir’in Menemen ilçesinden Manisa’nın Sarıgöl ilçesine uzanan Gediz Havzası’nda asırlardır süren yetiştiricilik, hasat dönemiyle birlikte yoğun bir emek sürecine dönüşüyor. Gündüz doğan güneşin altında bağlardan sökülen üzümler, traktörlerle sergi alanlarına taşınıyor ve burada özel bir işlemden geçiriliyor.

Üzümler, daha parlak görünmesi ve güneşin yakıcı ışınlarından korunması amacıyla su, zeytinyağı ve posata adı verilen potasyum karbonat karışımıyla yıkanıp sergilere seriliyor. Yaklaşık 10 gün boyunca güneşte bekleyen ürünler, yeşilden kahverengine geçerek kuru üzüm haline geliyor.

GÜNDÜZ HASAT VE SERGİ, GECE İSE NÖBET MESAİSİ Gün doğumuyla başlayan süreç, akşama doğru sergi toplama ve kurulama aşamalarını da kapsıyor. Manisa’nın Turgutlu ilçesinde üretici Burcu Sever Özgenç, hasat ve kurutma çalışmalarının 24 saatlik bir döngüyle yürütüldüğünü belirtiyor. Ailesiyle ve kardeşleriyle birlikte nöbetleri dönüşümlü olarak sürdürdüklerini ifade ediyor.

“05.30 gibi işçileri alıyoruz, 6’da tarlaya giriyoruz. Önce kahvaltı yapılıyor, sonra üzüm kesme işlemi başlıyor. Kesilen üzümler traktörlere yüklenip sergi alanına getiriliyor ve burada özel suya batırılarak, bandırma suyu denen karışımla sergi bezlerinin üzerine seriliyor,” diyor Özgenç. Üzümlerin yaklaşık 10 gün boyunca kuruduğunu belirten üretici, ardından hasatla bağlantılı olarak kuruyan üzümün toplanmaya başlanığını söylüyor.

Üzüm kurutma sürecinde gece çalışmanın da kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Özgenç, “Farklı işlerde çalışsak da hasat zamanı işler yoğun olduğu için ailemizle nöbetleşerek geceyi de bağlarda geçiriyoruz. Bütün yıl emek verdiğimiz ürünün çalınmasını istemediğimiz için gece nöbet tutuyoruz. Yabani hayvanlara karşı da tüfek bulunduruyoruz,” ifadelerini ekliyor.

Hasat döneminin gündüz yapılan bağ çalışmasıyla başladığını belirten üretici Halil İbrahim Gümüş de, “Gündüz bağlarda üzüm kesip kurutmak için seriyoruz; 2 oğlum bana destek oluyor. Gündüz bağda, gece sergideyiz; uykusuz kalıyoruz ama emeğimizin karşılığını alınca yorgunluğumuz unutuluyor,” şeklinde konuşuyor.

Gece nöbetleri, ürünün güvenliğini sağlamak için savunmasız kaldığı bu dönemde hayati bir rol oynuyor.