Erdoğan: Güvenli Ulaştırma Güzergahlarının Önemi ve Türkiye’nin Stratejik Hamleleri

Güvenli Bölgesel ve Küresel Ulaştırma Yollarının Önemi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, bölgesel gerilimlerin ve hava sahalarındaki belirsizliklerin, özellikle Hürmüz Boğazı gibi kritik noktalarda, uluslararası deniz ve hava ulaşımında yeni güvenlik önlemlerinin gerekliliğini bir kez daha vurguladı. Türkiye’nin, bu alanda attığı adımlar ve geliştirdiği yeni ulaşım güzergahları, küresel ticaretin sürdürülebilirliği ve güvenliği açısından büyük önem kazanıyor.

İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen ve 70 ülkeden katılımın olduğu ‘Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda, Erdoğan, bölgenin istikrarı ve uluslararası taşımacılığın güvenliği için yapılan çalışmaların altını çizdi. Erdoğan, “Bölgemizde yaşanan son dönemdeki gelişmeler, Hürmüz Boğazı ve hava sahalarındaki belirsizlikler, yeni ve güvenli ulaşım rotalarının ne kadar kritik olduğunu bizlere gösteriyor” dedi.

Türkiye’nin Uluslararası Ulaştırma ve Yatırım Hamleleri

Erdoğan, Türkiye’nin ulaştırma ve iletişim altyapısına yaptığı yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırımların, ekonomiye ve üretime olan katkısının toplam 1 trilyon 65 milyar dolara ulaştığını belirtti. Bu yatırımlar sayesinde, Türkiye’nin bölgesel ve küresel lojistik merkez olma yolundaki kararlılığını gösterdiğine değindi. Ayrıca, bu yatırımların, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki konumunu güçlendirdiğini ve bölgesel barış ile işbirliğinin sağlanmasında kritik rol oynadığını vurguladı.

İki Büyük Stratejik Proje: Orta Koridor ve Kalkınma Yolu

Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel entegrasyon ve ekonomik kalkınma hedefleri doğrultusunda iki büyük projeye odaklandığını açıkladı. Bunlardan ilki, Çin’den Avrupa’ya uzanan ve 21 ülkeyi demiryolu ve karayolu ağlarıyla bağlayan Orta Koridor. Bu proje, deniz yoluna kıyasla 2 kat daha hızlı, hava yoluna göre ise yaklaşık 4 kat daha ekonomik taşıma olanağı sunuyor. Ayrıca, tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasını temsil eden bu koridorun temel taşı olarak Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın aktif hale getirildiğine değindi. Erdoğan, “Tüm bu girişimlerin daha da geliştirilmesi ve bölgedeki işbirliğinin güçlendirilmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Çin’in Kuşak ve Yol girişimiyle uyumlu hale getirilmesi de stratejik hedeflerimiz arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bu güzergahın Avrupa ve Asya’yı güvenli ve hızlı bir şekilde birbirine bağlayacağını ve toplamda 114 milyar dolar üretim etkisi sağlayacağını, yıllık ortalama 144 bin kişiye istihdam sağlayacağını öngördüklerini belirtti. Diğer yandan, ikinci önemli proje olan Kalkınma Yolu ile 10 yıllık plan çerçevesinde 50 milyar doların üzerinde üretim katkısı ve yıllık 63 bin kişilik istihdam hedefleniyor.

Engellemeler ve Mücadele Süreci

Erdoğan, hükümet olarak bu büyük projeleri hayata geçirirken, muhalefet ve marjinal örgütlerin çeşitli engellemelerine rağmen kararlı duruşlarını koruduklarını vurguladı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı gibi dev projelerin sabotaj ve karalama girişimleriyle karşılaştığını hatırlatan Erdoğan, “Bu saldırıların amacı, hizmetlerimizi ve vizyonumuzu baltalamak oldu. Ancak biz, milletimizin hizmetinde durmaya ve ülkemizi ilerletmeye devam ettik” dedi.

İdeolojik kaygılarla hareket edenlerin, hizmetleri engellemeye çalıştığını belirten Erdoğan, “Hizmetlerimizi dinamitlemeye çalıştılar, ama bizlerin azmi ve milletimizin desteğiyle bu engelleri aştık. Çok sayıda dev yatırım ve proje, büyük bir gurur ve başarıyla ülkemize kazandırıldı” diye ekledi.

Uluslararası Finans ve İşbirliği

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yürüttüğü projelerden biri olan Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi, resmi gazetede yayımlanarak resmileşti. Bu projenin finansmanı için Dünya Bankası’ndan 660 bin dolar tutarında destek sağlandı ve projenin maliyetlerinin diğer ortak finansörleri olan Asya Altyapı Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası ile birlikte finanse edilmesi planlanıyor.

Küresel Güven ve Türkiye’nin Rolü

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin sadece fiziki yolları birleştiren değil, aynı zamanda güven ve sürdürülebilirliği inşa eden bir ülke olduğunu vurguladı. Bakan Uraloğlu, “Türkiye, altyapı yatırımları, krizlere karşı gösterdiği çözüm üretme kabiliyeti ve diplomasideki yapıcı duruşuyla jeostratejik bir güven adası haline geldi. Bu güven adası, çatışmalara rağmen bölgesel barış ve istikrarın merkezi olmaya devam ediyor” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşındaki tutumu, tahıl koridorunun kurulması ve İran-İsrail çatışmasının sona erdirilmesi gibi diplomatik hamlelerin, ülkemizi küresel güvenilir bir aktör haline getirdiğini belirtti. Erdoğan’ın sözleriyle, “Artık sadece jeopolitik konumumuz değil, aynı zamanda ‘jeostratejik güven adası’ olarak küresel arenada önemli bir rol üstleniyoruz.”