Enerji Dönüşümü ve Yerli Kaynaklarla Türkiye’nin Geleceği: İSO Meclisi Kasım Konuşmaları

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Kasım ayı olağan toplantısında konuşan Bayraktar, Türkiye’nin artan enerji talebini karşılamak için yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelini etkin şekilde değerlendirmek gerektiğini vurguladı. Son 23 yılda ekonominin 240 milyar dolardan 1,6 trilyon dolarlık büyümeye ulaştığını belirten Bayraktar, ihracatın da 36 milyar dolardan 270 milyar dolara yükseldiğini söyledi ve bunun sanayicilerin başarısına bağladı.

Bayraktar, enerji ihtiyacının büyümesiyle dışa bağımlılık ve iklim hedeflerinin de dikkat çektiğini ifade ederek, dünya hızla elektrikleşirken Türkiye’nin de benzer eğilimler gösterdiğini kaydetti. Mevcut elektrik talebinin 350 teravatsaat olduğunu ve öngörülen 2050 vizyonunda bunun 1050 teravatsaatlere çıkmasının öngörüldüğünü belirtti. Bugün güneş ve rüzgarda kurulu gücün 38 bin megavata ulaştığını ve bunun yaklaşık 30 milyar dolarlık bir yatırıma denk geldiğini söyledi.

– EN TEMİZ VE EN UCUZ ENERJİ KAYNAĞIMIZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ Bayraktar, yenilenebilir enerji kapasitesinin artmasıyla birlikte enerji verimliliğinin de en temiz ve en ekonomik enerji kaynağı olduğunu vurguladı. 2017-2023 dönemi boyunca sanayi ve müteahhitlik alanında elde edilen başarıların, enerji tasarrufu için yapılan yatırımlarla desteklendiğini hatırlattı ve 2024-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında kamu-özel sektör yatırımlarının hedeflendiğini belirtti.

Gabar bölgesindeki çalışmalar ve Karadeniz’de gaz keşfiyle doğal gaz üretiminin yerli kaynaklarla karşılanmasının önemi üzerinde duran Bayraktar, 2028’e kadar milyonlarca hanenin enerji ihtiyacının kendi gazımızla karşılanacağını ve ithalatın azalacağını ifade etti. Diyarbakır’da yürütülen projeler kapsamında kaya petrolü arayışlarının ankonvansiyonel yöntemlerle yürütüleceğini dile getirdi ve bunun Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirecek “oyun değiştirici” etkisi olacağını söyledi.

Madencilik alanında da yerlileşmenin öncelik olduğuna işaret eden Bayraktar, Türkiye’nin nadir toprak elementleri başta olmak üzere kritik madenler konusunda dünya sıralamasında daha üst konumlara çıkma hedefini vurguladı. Ham madde ihracatı yerine ara uç ürünler geliştirme yaklaşımını benimsediklerini belirtti.

– YERLİLEŞME TEMEL ÖNCELİK YEKA modellerinin yerli üretime katkısını hatırlatan Bayraktar, enerji arz güvenliğini güçlendirmek amacıyla atılan adımların sanayiye yansımalarını da öne çıkardı. Türkiye’nin geçmişte yer altı kaynakları konusunda sınırlı bir konumda algılandığını ancak artık bu durumun değiştiğini ifade etti. İstihdam, üretim ve ihracat kapasitesinin enerji maliyetleriyle doğrusal bir ilişki içinde olduğuna dikkat çekti ve sanayicilerin güvenli, öngörülebilir fiyatlarla enerjiye erişiminin öncelik olduğunun altını çizdi.

Koronavirüs salgını, jeopolitik ve ticari gerilimler nedeniyle zor geçen küresel süreçleri hatırlatan Bayraktar, bu zorlu dönemi aşmanın yeni başarı hikayeleriyle mümkün olacağını söyledi. 2026’dan itibaren yapılacak yapısal değişikliklerle reformlar sayesinde sürecin başarıyla yönetileceğine inandığını belirtti.

– ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMENİN ÖN KOŞULU İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise enerji dönüşümünün rekabet gücünü ve sürdürülebilir büyümeyi güvence altına almak adına stratejik bir yaklaşım gerektirdiğini vurguladı. Türk Yolu enerjide dengeli ve çok katmanlı politikaların ülkenin 2053 net sıfır emisyon hedefiyle uyumlu olması açısından kritik olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin enerji dönüşümünü sanayi rekabet gücüyle entegre ederek hareket etmesinin, özel sektörün üretim ve teknoloji yatırımlarıyla desteklenmesi gerektiğini belirtti.