Bakırköy Meydanı’ndaki Olayın Ardındaki İtiraf ve Kadın Güvenliği Üzerine Duyarlılık

Geçtiğimiz günlerde evli ve iki çocuk annesi Süreyya Karaosmaoğlu’nun başına gelen olay, günlük hayatın içinden çıkıp adeta bir korku hikâyesine dönüştü. Meydanda yürürken yanına yaklaşan bir kadın tarafından elindeki çiçekle rahatsız edilmesi, baş dönmesi ve şaşkınlıkla karşılaştığı bir anın başlangıcıydı. Süreyya, olayın o anında neyin yanlış gittiğini anlamaya çalışırken, çiçeğin burnuna dayatılması ve çanta üzerinde kurulan bir çekişmenin kendisini korkuya sürüklediğini anlattı.

Olayı hemen fark eder etmez yardım çığlıkları atan Süreyya, iki kişinin varlığını fark ettiğinde daha dikkatli davranan esnafların yanına sığındı ve polis çağırdı. Yaşananlar, sadece bir şüpheyle başlayan bir temas olarak kalmayıp, onun başını dönmesi, baş ağrısı ve hâlâ alerjik astım ataklarına yol açan bir deneyime dönüştü. Başta kaçırılma teşebbüsü olduğunu düşünmese de, çiçek koklandıktan sonra gördüğü belirtiler olayın içerisinde bir kurgunun var olduğuna dair şüphelerini güçlendirdi.

Süreyya, olayın hemen ardından karşılaştığı kırmızı bir araçta kendisini tanımlayan birinin “havayolu çalışanıyım, teslimat fazlası parfüm satıyorum” sözlerini duyduktan sonra da iki kişinin aynı davranışı sergilediğini düşündü. Bu iki olayın birbiriyle bağlantılı olduğuna dair düşüncesi, yaşadığı şaşkınlık ve panik ile birleşti. Çevredekilerin desteğiyle güvenli bir mekânda toparlanmaya çalıştı; yardım eden esnaflar ve polis çağrısı, yaşananların etkisini azaltmaya yönelik önemli bir adım oldu.

Yaşadığı deneyimi sosyal medyada paylaşıp toplumu bilinçlendirme amacını taşıyan Süreyya, hikayesinin özellikle kadınlar ve çocuklar için bir uyarı niteliğinde olduğunu vurguladı. “Benim gibi bir yetişkinin başına gündüz vakti, kalabalık bir ortamda böyle bir olay geliyorsa herkesin başına gelebilir” diye belirtti ve kimseyi endişelendirmek istemediğini, amacı sadece farkındalık yaratmak olduğunu sözlerine ekledi.

Şu anki yaşamında bu olayın yarattığı travmayı hâlâ hissettiğini ifade eden Süreyya, evden çıkarken bile tetikte hareket etmek zorunda kaldığını söyledi. “Bakırköy Meydanı’na artık gidemiyorum; sokakta yürürken arkama bakıyorum ve bu duygu beni sıkıştırıyor” dedi. Kendisi gibi tehlikeli davranışlarla karşılaşan kadın ve çocuklara en hızlı şekilde uzaklaşmaları yönünde çağrıda bulundu.

Yaşananlar, güvenlik ve toplumsal farkındalık konularını yeniden gündeme taşıdı. Kadınların güvenliğini artırmak için toplumsal takip, dikkatli davranış ve hızlı yardım çağrısının önemi bir kere daha vurgulandı.