Bakan Bolat: Bu yılın 7 ayında otomotiv ihracatımız yüzde 14 arttı

AK Parti hükümetlerinin 2002’den bu yana ticari hayatın her aktörü için atılan adımları özetleyen konuşmada, ticari dinamizmin güçlendirilmesi için atılan köklü adımlar vurgulandı. İhracat rakamlarına değinilen bölümde, mal ihracatının 7,3 kat, hizmetler ihracatının 8,2 kat artış gösterdiğini ve toplam ihracatın geçen yıl 375 milyar doları aştığını, bu yıl ise 390 milyar doları aşacağımızı öne süren bir perspektif paylaşıldı. Dünya büyüme hızına kıyasla Türkiye için öngörülen başarılar ve 22 yıl içindeki ortalama büyüme oranı da dile getirildi: Dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğümüz, Cumhuriyetimizin ilk 78 yıl ortalamasının ise altında kaldığı belirtildi.

Bolat, son dönemde yaşanan zorluklara değinerek, Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve Kahramanmaraş depremlerinin ekonomiye ve bütçeye etkilerini hatırlattı. Bunların ardından uygulanan istikrar, dengeleme ve normalleşme programlarının önemine vurgu yaparak, enflasyonun gerilediğini ve çeşitli fiyat endekslerinde iyileşmenin sürdüğünü belirtti.

“FİNANSMANDA RAHATLAMA BAŞLIYOR, MALİYETLERDE DÜŞÜŞ ZATEN BAŞLADI” başlığı altında, dövizdeki istikrarın sağlandığına ve üreticilerin önceki döneme göre daha güvenli bir ortamda hareket ettiğine işaret edildi. Dövizdeki finansman ve bütçe dengelerinin oturmaya başladığı, bütçe açığının milli gelir içindeki payının yüzde 10’un üzerinde olmaktan çıktığı ve bu yıl içinde daha da düşeceği belirtildi. Cari açığın önemli bir ölçüde gerilediği ve bu yıl yaklaşık 20 milyar dolar civarında tutulmasının hedeflendiği ifade edildi.

Dünya genelinde korumacılık politikalarının etkisi ve gümrük vergilerindeki artışlara karşı, normalleşme ve dengelenme sürecinde karşılaşılabilecek yeni sıkıntılara dikkat çekildi. Finansmana erişimin kolaylaştığı, finansman maliyetlerinin düşmeye başladığı ve ihracata yönelik reeskont kredilerinin maliyetinin %27 seviyesinde olduğu bilgisinin altı çizildi. Ayrıca istihdam teşvikleri, SGK paylarının devlet tarafından karşılanması ve asgari ücretin vergi dışı kalmasının firmalara sağladığı katkılar vurgulandı.

Türkiye’nin dış ticaretteki zayıflık döneminde bile, ihracatın ve üretimin desteklenmesine yönelik kararlar alınmaya devam edildiği ifade edildi. Dünya dış ticaretteki büyüme hızının artış göstermediği bir dönemde bile, Türkiye’nin üreticileriyle yapılan istişareler sonucunda, iç ve dış pazarlarda dengeli bir ticaret yaklaşımını benimsemenin önemi vurgulandı.

Otomotiv İhracatında Hedefler Bölümünde, otomotiv sektörünün ülke ekonomisine olan katkısına değinildi. Türkiye’nin otomotiv sektöründe ana omurganın yerli üretim olduğunu söyleyen Bolat, Ford Otosan, Toyota, Hyundai Assan, Oyak Renault, Tofaş ve Togg gibi markaların varlığıyla 1,5 milyon üretim kapasitesiyle dünyanın 13. büyük otomotiv sektörüne sahip olduğumuz ifade edildi. Ayrıca otomotiv yan sanayi ve tedarik zincirinin güçlü bir ekosistem oluşturduğu, istihdamın milyonları bulduğu belirtildi. Son 15 yıldır ihracatta lider olan otomotiv sektörünün geçen yıl 37,2 milyar dolar ihracat yaptığı ve bu yıl 40 milyar doların üzerine çıkacağı öngörüldü; yılın ilk 7 ayında ise ihracatın yüzde 14 arttığına dikkat çekildi.

İHRACAT FİNANSMANI VE DESTEKLERİ bölümünde, Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) programı kapsamında harcamaların yarısının desteklendiği ve otomotiv başta olmak üzere sektörlere verilen desteklerin detayları paylaşıldı. Turquality ve marka programlarıyla sağlanan destekler, yurt dışı fuar katılımlarının finansmanı ve Automechanika İstanbul gibi önemli ticaret fuarlarının Ticaret Bakanlığı tarafından desteklendiği belirtildi. Yeşil Mutabakat uyum süreci için gerekli eğitim ve danışmanlık giderlerinin yüzde 50’sinin toplam 13 milyon 645 bin liraya kadar destekleneceği ve Eximbank’ın bu yıl 52 milyar dolar ihracat destekleri ve sigorta finansmanı sağlayacağı ifade edildi. Ayrıca ihracat ve reeskont kredisi limiti günlük 300 milyon liradan 4 milyar liraya çıkartıldığı açıklandı; bu düzenlemeyle maliyetlerin azaltılması hedeflendi.

“DENGELİ TİCARETİ BENİMSİYORUZ” ifadesiyle, otomotiv sanayinin küresel rekabette korunması gerektiğine vurgu yapıldı. Üreticileri korumak adına kaçakçılık, yasa dışı ticaret ve ithalatta alınan önlemlerle ilgili çalışmaların sürdüğü ve dengeli ticaret konusunda kararlı bir duruşun devam edeceği belirtildi.