Yüksek sıcaklıklar elektrik tüketimini rekord kıran seviyelere taşıdı. Etkileri, çözümler ve günlük yaşam üzerindeki etkileri bir arada.
Sıcaklıkların artmasıyla klima kullanımının elektrik tüketimini yükseltmesi, Ember Enerji’nin yeni analizinde net şekilde ortaya konuyor. Türkiye özelinde, sıcaklık bir derece artışı ek elektrik üretim kapasitesi olarak yaklaşık 0,77 gigavat gerektiriyor. Özetle, sıcaklık 22 dereceden 32 dereceye çıkarsa, Atatürk Hidroelektrik Santrali’nin üretim kapasitesine eşdeğer en az üç yeni santralin devreye alınması gerektiği hesaplanıyor.
Geçen ayki rekor sıcaklıklar, klima kullanımıyla birleşerek saatte 59 gigavatsaatlik bir tüketim artışına ve tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşılmasına yol açtı. Bu rekorun %18’inin soğutmadan kaynaklandığı belirtildi. Yaz aylarında saat 12.00-18.00 aralığında bu oranın genelde üzerinde seyrettiği, soğutmanın artık lüks olmaktan çıkıp elektrik şebekesi için temel bir yük haline geldiği vurgulanıyor.
Şebeke güvenliği açısından kısa vadeli talep sıçramaları, elektrik hatları ve trafo merkezleri gibi parçaların anlık yüklenmesine neden olarak arıza ve kesinti riskini yükseltiyor. Ember’in önerisi ise yükü azaltmanın en etkili yolunun güneş enerjisinden geçtiği yönünde. Günün en sıcak saatlerinde üretimde zirve yapan güneş, artan soğutma talebini karşılamada doğal bir çözüm olarak öne çıkıyor ve 2024 yazında elektrik talebinin yüzde 20’sinden fazlasını bu kaynak karşılamayı başardı.
Soğutma talebindeki artış sürüyor Türkiye’de yalnızca alan soğutmasına bağlı elektrik tüketimi 2023-2024 döneminde %19 artışla 10 teravatsaate ulaştı. Bu miktar, mevcut elektrikli araç sayısının yaklaşık 15 katına denk gelen 4 milyonun bir yıllık şarj ihtiyacına eşdeğer. Mevcut eğilim devam ederse, soğutma talebinin 2030’a kadar iki katına, 2035’te ise 3,5 katına çıkması bekleniyor.
Sıcaklıklar elektrik tüketim alışkanlıklarını değiştirdi Küresel iklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklıklar Türkiye’nin talep profillerini de dönüştürüyor. Son on yılda zirve talebin görüldüğü saatlerdeki tüketim 1,5 kat arttı. 2008’e kadar zirvenin kış aylarında oluştuğu Türkiye’de, 2008 sonrası yaz aylarında da en yüksek talep görülmeye başlandı. 2025’te yaz ve kış zirveleri arasındaki fark, 2008’e göre yaklaşık 12 kat arttı.
Ember Analisti Bahadır Sercan Gümüş, talebin soğutma kaynaklı büyümesini anlamak ve olumsuz etkileri azaltmak için klima kullanımını kapsayan ayrıntılı bir envanter çalışması, enerji verimliliği politikalarının güçlendirilmesi ve şebeke esnekliği çözümlerinin yaygınlaştırılmasının önemini belirtiyor. Gümüş, güneş enerjisinin günün en sıcak saatlerinde sağladığı yüksek üretim kapasitesiyle artan soğutma talebini temiz ve sürdürülebilir bir şekilde karşılayabileceğini vurguluyor.