Yarımcahan’da safran deneyimi ve Muzaffer Akçin’in köklü üretim yolculuğu hakkında akıcı ve etkileyici bir keşif metni.

Muzaffer Akçin, Battalgazi ilçesindeki Yarımcahan Mahallesi’nde emekliliğinin ardından yeni bir tarım macerasına adım attı. Safran üretimine Safranbolu’dan gelen 30 kilo soğanla başlayan deneysel çalışmalar, dört yıl sonunda yüksek verim elde edilmesini sağladı ve üretimini büyütme kararı alındı.
Üretimin dokuzuncu yılında safran gramını 600 TL’den, safran soğanını ise boyutuna göre 1.700 TL ile 2.500 TL arasında satıyor. Bu yıl yaklaşık 1 ton 500 kilo safran soğanı hasadı yapan Akçin, bunun 300 kilosunu yeni ekime ayırıp kalanını satışa sundu. Yoğun talep dünya çapında kendini gösterirken, Akçin Türkiye’nin dört bir yanına soğan göndermenin sevincini yaşıyor ve asıl hedefinin Malatya’da suya ihtiyaç duymayan bu ürünü yaygınlaştırmak ve kayısının yanında ikinci bir ürün haline getirmek olduğunu belirtiyor.
Safranın tıbbi ve aromatik değerleri hakkında konuşan Akçin, bu bitkinin ilaç, kozmetik ve gıda takviyeleri sektörlerinde yoğun bir şekilde kullanıldığını ifade ediyor. Özellikle İstanbul’da yerli safrana olan ilginin arttığını ve bazı işletmelerin İran safranı satışını bırakarak tamamen yerli ürüne yöneldiğini kaydediyor.
BİR GRAM SAFRAN İÇİN 150-180 ÇİÇEK GEREKİYOR ifadesiyle safranın çalışma dinamiğini özetleyen Akçin, safranın çay, yoğurt, bal ve zeytinyağı ile tüketildiğini anlatıyor. Bir gram safran için 150-180 çiçek gerektiğini vurgulayarak, aynı ailenin bir yıllık safran tüketiminin çoğunlukla 12 gramı geçmediğinin altını çiziyor.
Güney Afrika’dan gelen bir üreticinin 85 ton safran soğanı talebini ilettiğini belirten Akçin, mevcut üretim kapasitesinin talebi karşılamadığını ifade ediyor. Bu nedenle perakende satışlarda gram olarak sunum yapmayı tercih ederken, toptan satışlarda uzun süredir çalıştıkları müşterilere ürün tedarik ediyor.