YA HAYIR SÖYLE YAHUT SUS!
Düşünsenize;
soğuk bir limonu bıçakla
kesip suyunu ağzınıza sıkıyorsunuz.
Şu an ne yaşıyorsunuz, ağzınıza sıvı geliyor mu?
Nasılsın?
Nasılsın sorusu, sorana sorumluluklar yüklediği gibi sorulana da yüklüyor. Nasılsın sorusuna nasıl bir cevap verdiğin bütün tercihlerini; anını, gününü, haftanı, ayını, yılını, ömrünü etkiliyor. Bu soruya kötüyüm, sürünüyorum, yuvarlanıp gidiyorum, yoğunum, iyi olmaya çalışıyorum gibi verdiğin olumsuz cevaplar tercihlerini kökünden etkiliyor. Kötü hissetmene, sürünmene ve yuvarlanıp giderek hep edilgen kalmana vesile oluyor. Oysa nasılsın sorusuna iyiyim, harikayım ve muhteşem durumdayım; bugünüm dünden, yarınım bugünden daha iyi, daha güzel, daha faydalı demek tercihlerini farklı bir yöne ve çok farklı bir düzleme taşıyacaktır. İyi olamasan da zihnindeki bu düşünce duygularını ve dolayısıyla da davranışlarını pozitif yönde harekete geçirmesini sağlayacaktır.
Kötü Düşünce ve Şikâyet!
Düşünsenize; soğuk bir limonu bıçakla kesip suyunu ağzınıza sıkıyorsunuz. Şu an ne yaşıyorsunuz, ağzınıza sıvı geliyor mu? Her okuyanın ağzında tükürük salgılanıyor. Limonla ilgi bir cümle yazdım fakat ortada limon yoktu. Limonun düşüncesi ağzınızdan fiziksel olarak salgının akmasına sebep oluyor. Bir seferlik ve bir cümlelik limon düşüncesi ağzından salgı salgılatabiliyor ve su çıkarabiliyorsa; düşünsene hayatın boyunca tekrarladığın olumsuz düşünceler sana neler yaptırmıyor! Otuz, kırk, elli sene hep olumsuz düşündün, otuz birinci, kırk birinci sene yine kötü şeyler olacak, iyi şeyler olmayacak. Eğer iyi olanı düşünür, güzel olanı yapar, doğru ve dürüst bir insan olarak şükreder ve minnettar olursan sonunda mutlaka bir çıkış yolu bulursun. İyi niyet ve umut, şükür ve minnettar olmak geleceği inşa eden en değerli özelliklerdir. Kişinin kendisine yapabileceği en kötü şey, bütün kötülüklerin anası olan kötü düşünce, şikâyet ve nankörlük etmektir. Kötü duygu, düşünce ve davranış hareket yeteneğini kırar, özgürlük alanını daraltır. İnsanın kendisine karşı işlediği en önemli suçlardan biri kötü düşünce, şikâyet ve nankörlüktür.
Söze Olumlu Bir Cümle ile Başlayın!
Sözün canı vardır. Söz ağızdan çıktıktan sonra hayat kazanır, bizi kendine doğru çeker. Gönlünü, zihnini ve dilini temizlemeli ki ondan güzel sözler çıksın. Söze olumlu cümle ile başlayın! Zihinden kalbe, kalpten dile dökülen her şey, vakti gelince seni bulur. Zihnimizden ve kalbimizden geçerek söze dökülen şikâyetler de şükürlerde bütün vücuda yayılır. Şikâyetler sıkıntılarımızı, bedensel rahatsızlıklarımızı ve hastalıkları meydana getirir ve artırır. Nimete karşı hamt ve şükür bedeni rahatlatır, huzuru artırır ve şifa verir. Zihnimizden geçene de kalbimizden doğana da dilimizden dökülene de dikkat et! Ya hayır söylemeliyiz yahut susmalıyız! Çünkü insan en çok hayatının merkezine koyduklarından sınanır.
Şikâyet
İnsanın kötü alışkanlıklarından belki en kötüsü şikâyet etmektir. Şikâyet eden harekete geçemez. Şikâyet hayatınızdan çıkarsa, boşalan yere cesaret akar. Şikâyet giderse cesaret gelir ve harekete geçeriz. Şikâyet ettiğinizde suçu dışarıya başka şeylere atarsınız; topluma, şarta, zamana, mekâna, daha başka şeylere… Cesur insanlarda duygusal, zihinsel ve ruhsal otomatik olarak artar ve zirveye çıkar. İstikrar cesaretten beslenir ve büyür, şikâyet ve korkaklıkla söner ve küçülür.
Herkes Ulaşamadığı şeyden Şikâyet Ediyor!
Herkes olamadığı şeyden şikâyet ediyor! Herkes aklı ve kabiliyeti, imkânı ve şartları kadar adil yahut zalim, fakir yahut zengin, dindar yahut dinden uzak, vefakâr yahut hain, dürüst yahut sahtekâr, hırsız yahut… Herkes gücü kadarına ulaşıyor, ulaşamadığından da şikâyet ediyor. Çalıyor fakat daha çok çalandan şikâyet ediyor, zulmediyor fakat daha zalimden şikâyet ediyor, dine uzak fakat münafık ve kâfirden şikâyet ediyor…
Şikâyeti Bırak!
Şikâyet etmeyi bırakın, olumsuz konuşmayı, sorunun tarafında kalmayı da bırakın. Çünkü sıradan insanlar sıradan şeyleri, normal alışkanlıkları ve çözülemeyen basit sorunlar konuşuyor. Oysa büyük adamlar, farklı bakış açılarıyla daha farklı ve alternatif çözümleri konuşuyor. Ya siz ne konuşuyorsunuz? “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî, Edeb 31, Müslim, İman 74)
Dilini Değiştir Hayatın Değişsin!
Neden korktuğum başıma geliyor, deme. Nedeni sensin. Belâ ve musibeti kendi dilinle, çekim yasasına göre kendin üzerine çekiyorsun. Sorumlusu sensin, başkaları değil. Dilini değiştir hayatın değişsin. Dilinden çıkan beynine ve kalbine iniyor; zihnine, şuur altına yerleşiyor; hayallerine ve rüyalarına giriyor. Ve Allah’ta gönlüne göre olanı veriyor. Göz nereye bakıyorsa gönül oraya akıyor, dil ne söylüyorsa beden onu yapıyor.
