Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, önemli ulaşım gelişmeleri ve stratejik projeleri hakkında bilgiler paylaştı. Detaylar için tıklayın.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, son dönemde İran ve İsrail arasındaki artan gerilimin, küresel lojistik ağlarının sürdürülebilirliği ve güvenliği açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin lojistik ve ulaşım alanındaki stratejik konumunun ne kadar kritik olduğunu yeniden gündeme getirdiğini ifade eden Uraloğlu, Türkiye’nin doğu-batı ulaşım koridorlarındaki mevcut projeleri ve alternatif güzergâhların devlet politikalarında ne kadar önemli olduğunu detaylandırdı.
Uraloğlu, “27-29 Haziran tarihlerinde düzenleyeceğimiz Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu, sadece bölgesel değil, küresel ulaştırma ve lojistik politikalarının geleceğini şekillendirecek önemli bir platform olacak. Bu etkinlikte, uluslararası paydaşlar, sektör temsilcileri ve uzmanlar bir araya gelerek, yeni işbirliği imkanları ve stratejiler geliştirecekler.” şeklinde sözlerini belirtti.
Uraloğlu, Türkiye’nin jeostratejik konumunun, bölgesel ve küresel ticaretin merkezinde yer almasının temel nedenlerinden biri olduğunu dile getirdi. “Bugün, yaklaşık 4 saatlik uçuş mesafesinde 67 ülkeye ulaşım sağlayabiliyoruz ve bu da toplam nüfusun yaklaşık 1,5 milyarını kapsıyor. Ayrıca, söz konusu bölgenin toplam ticaret hacmi 25,1 trilyon dolar, gayrisafi yurt içi hasılası ise 51,2 trilyon dolar seviyelerinde seyrediyor. Türkiye, lojistik erişim ve çok modlu taşımacılık alanında her geçen gün güçlenerek, bölgesel bir lojistik merkez olma hedefini pekiştiriyor. Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu, ülkemizin bu konumunu uluslararası arenada taçlandırma fırsatı sunacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle açılacak olan forumda, 70 ülkeden temsilcilerin katılımı bekleniyor. Katılımcılar, sınır ötesi taşımacılık, dijitalleşme, altyapı yatırımları ve transit taşıma prosedürlerinin uyumlaştırılması gibi kritik konuları masaya yatıracaklar. Ayrıca, Orta Koridor ülkelerinin ulaştırma bakanları, forum kapsamında özel görüşmeler yapacaklar.
Uraloğlu, “Orta Koridor üzerindeki ülkelerin ulaşım bakanları ile birlikte, karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu sektörlerindeki sorunlara çözüm arayışında bulunmak üzere sektörün önde gelen paydaşlarını bir araya getiriyoruz. Bu yuvarlak masa toplantıları, bölgesel işbirliğini güçlendirecek adımların atılmasına zemin hazırlayacak.” dedi.
Küresel ticaretin sadece tek bir ulaşım hattına bağımlı olmasının yaratabileceği risklere dikkat çeken Uraloğlu, “Türkiye olarak, ulaştırma ve iletişim altyapımıza yaptığı yatırımlar ile önemli bir avantaj sağladık. AK Parti döneminde, yaklaşık 293,5 milyar dolar tutarında altyapı yatırımı gerçekleştirdik. Çok modlu taşımacılığı destekleyen deniz, kara, demiryolu ve hava yollarını entegre eden alternatif güzergâhları güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu altyapı yatırımları sayesinde, Hürmüz Boğazı gibi stratejik deniz yollarındaki belirsizliklere karşı, stratejik ve güvenli alternatifler sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, Uzak Doğu ile Avrupa arasındaki bağlantının sağlanmasında Orta Koridor’un sunduğu büyük avantajlara vurgu yaptı. “Türkiye’nin tam kalbinde yer alan bu koridor, demiryolu ağlarıyla 21 ülkeyi doğrudan birbirine bağlıyor ve küresel ticaretin omurgası haline geliyor. Çin’den çıkan yüklerin Avrupa’ya kesintisiz ve hızlı ulaşmasını sağlayan bu güzergah, bizim için çok büyük bir öneme sahip ve bölgesel kalkınmanın temel taşlarından biri olarak görülüyor.” dedi.
Taşımacılık süreleri konusunda yapılan değerlendirmelerde, Uraloğlu, “Süveyş Kanalı üzerinden yapılan nakliyelerin ortalama süresi 35 gün, Ümit Burnu rotası ise yaklaşık 45 gün sürerken, Orta Koridor’un devreye alınmasıyla bu süreler 15 günün altına inecek. Ayrıca, demiryolu taşımacılığı kapasitemizi artırmak amacıyla, Halkalı-Kapıkule, Gebze-Köseköy, Yerköy-Kayseri, Kars-Aralık-Dilucu ve Sivas-Zara gibi toplam 651 kilometrelik hatlarda çalışmalarımız devam ediyor. Ek olarak, yeni projelerle birlikte, yıllık en az 6,5 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” açıklamasını yaptı.
Orta Koridor’un, Çin ve Avrupa arasındaki demiryolu taşımacılığında payını artırmaya devam edeceğine işaret eden Uraloğlu, “Bu güzergah, denizyoluna kıyasla iki kat daha hızlı, havayoluna göre ise yaklaşık dört kat daha ekonomik alternatifler sunuyor. Yıllık yaklaşık 75 milyar dolar tutarında ticaret hacmine ulaşma potansiyeline sahip olan Orta Koridor, bölgesel ve küresel ticarette stratejik bir öneme sahip olmayı sürdürüyor.” diyerek sözlerini tamamladı.