Türkiye’nin büyüme ve enflasyon yol haritasını Şimşek’in Washington izlenimleriyle masaya yatıran kapsamlı analiz.
Washington’da G20, IMF ve Dünya Bankası toplantılarına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) Yıllık Üye Toplantısı’nda Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı. Programa paralel ilerleyen reformlar ve sıkı maliye politikalarıyla enflasyonun düşüş ivmesini sürdüren Türkiye’nin dış dengelerde de olumlu sinyaller aldığı aktarıldı.
Enflasyonda hedeflenen düşüş yolunun sürdürülebilir olduğuna dikkat çeken Şimşek, gelecek yıl çift hanelerin üzerinde bir enflasyon hedefi konulurken, sonraki yılında tek haneli rakamlar öngörüldüğünü ifade etti. Beraberinde hanehalkı ve şirketlerin beklentilerinin hedeflerle arasındaki farkın giderek kapandığını kaydeden bakan, piyasa odaklı bir yol izlediklerini belirtti. Bu yıl tarımsal kuraklık ve donun gıda fiyatlarına etkisini normal olmayan bir sapma olarak nitelendiren Şimşek, genel enflasyonda ilerlemenin yavaşlama gösterebileceğini vurguladı.
“Mali konsolidasyon 2028’e kadar sürecek” diyen Şimşek, deprem sonrası yeniden inşa için yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama da dahil bütçe açığının önceki oranlardan yaklaşık 3,5 civarına gerilediğini söyledi. Türkiye’nin borcunun GSYH’ye oranının yaklaşık %25 seviyesinde olduğuna işaret eden Şimşek, enflasyonu düşürmek için Merkez Bankası’na negatif mali etki oluşturacak adımları 2028’e kadar sürdüreceklerini belirtti.
DİRENÇLİ BÜYÜME VE ALAN SAĞLIKLI ADIMLAR bölümünde dış dengelerdeki iyileşmeyi işaret eden Şimşek, döngüsel ayarlama ile yapısal dönüşümün birlikte hareket etmesinin etkili olduğunu söyledi. Altın hariç cari fazlanın bu yıl da sürdüğünü aktaran bakan, cari açığın makul seviyelerde kalmasının yapısal dönüşüm için gerekli olduğuna vurgu yaptı. TCMB’nin sıkılaşmasının büyümeyi korumasına yardımcı olduğunu söyleyen Şimşek, ekonominin alan kazandığını belirtti.
“Program uygulandıkça herkes fayda görecek” ifadesiyle, mart ve nisan aylarında karşılaşılan zorluklara güvenilir bir yaklaşım benimsediklerini ifade eden Şimşek, makro ihtiyati politikaların para politikasının etkinliğini artıran yönlerine değindi. Doğru adımlar atıldığı sürece uzun vadede vatandaşlar ve şirketler daha güçlü fayda elde edecek mesajını yineledi. Ayrıca, organizasyonel süreçleri sadeleştirdiklerini ve makro ihtiyati önlemlerin para politikasının aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini vurguladı.
Kadının iş gücüne katılımı ve verimlilik odaklı yatırımlar konusunda, kadınların iş gücüne katılımını artıracak politikaların etkisini konuşan Şimşek, esnek çalışma modelleri ve kreş destekleriyle katılımın yükselme potansiyeli bulunduğunu söyledi. Şimşek ayrıca yakın dönemde 300 milyar doların üzerinde altyapı yatırımı tamamlandığını hatırlatarak, organize sanayi bölgelerini limanlara entegre etmek ve karbon ayak izini azaltan projelerle verimliliği artırmayı hedeflediklerini belirtti.
Uluslararası iş birliği ve bölgesel istikrarın faydaları konusunda, macro finansal istikrar ile %2-3 aralığında doğrudan yabancı yatırım hedeflediklerini ifade eden Şimşek, gelişmiş ekonomilerden teknoloji ve know-how transferinin büyümeyi besleyeceğini vurguladı. Büyüme ile dezenflasyon arasında tercih yapmadıklarını söyleyen bakan, uzun vadede fiyat istikrarının sürdürülebilir büyüme için kritik olduğunu kaydetti. Bölgedeki çatışma ve istikrarsızlıklara değinen Şimşek, Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini güçlendirerek arabuluculuk rolünü pekiştireceğini ve bölgesel barış ile istikrarın Türkiye için fayda sağlayacağını sözlerine ekledi. Ayrıca, Çin sonrası en büyük ikinci müteahhitlik kapasitesine sahip olan Türkiye’nin Ukrayna ve Libya gibi ülkelerin yeniden inşa süreçlerinde önemli bir rol üstlenebileceğini belirtti ve Avrupa’nın savunma ekipmanı ihtiyacını gidermeye yardımcı olacağını ifade etti.