Türk savunma sanayinin güçlenen ortaklığı TUSAŞ ve TTAF işbirliğiyle milli projeler ve teknolojik gelişmelerle savunmamız güçleniyor.
Bu kapsamda, imza attığı protokollerle, savunma ve havacılık sektöründe yüksek yetkinliklere sahip firmalar arasındaki işbirliğini güçlendirmekte ve projelerin hızla ilerlemesini sağlamaktadır. Bu güçlü ortaklıklardan biri de TTAF Savunma ile gerçekleştirildi. 2013 yılında kurulan TTAF Savunma, özellikle kablo gruplama ve elektromekanik sistemleri alanında önemli katkılar sağlayarak, TUSAŞ projelerinde kritik bir rol üstlenmektedir.
İmzalanan bu yeni stratejik ortaklık, TTAF Savunma’nın bugüne kadar kazandığı tecrübe ve yetkinlikleri, TUSAŞ’ın yüksek teknolojili projeleriyle daha bütünsel bir şekilde entegre etmeyi amaçlamaktadır. Bu sayede, şirketin vizyonunu ve ülkemizin savunma sanayindeki yerini daha da güçlendirecek adımlar atılmış olacaktır.
TTAF Savunma, yüksek kaliteli kablo demetleri ve elektromekanik çözümleriyle sektörde kendine sağlam bir yer edinmiş; özellikle TUSAŞ’ın T129 ATAK helikopterleri, HÜRKUŞ eğitim uçağı ve diğer kritik projelerinde başarıyla hizmet vermiştir. Sunulan ürün ve hizmetler, sadece teslimat takvimine uyum sağlamasıyla değil, aynı zamanda kalite standartlarının üzerindeki performansıyla da dikkat çekmektedir.
Özellikle ATAK helikopterleri için üretilen kablo demetleri, TUSAŞ ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından detaylı kabul testlerinden geçerek, sahada yoğun muharebe ortamında test edilmiş ve yüksek performans göstermiştir. Ayrıca, HÜRKUŞ’un test kablajları da TTAF Savunma tarafından üretilmiş ve Türkiye’nin ilk EASA sertifikasına sahip olan bu eğitim uçağının geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır.
Projelere tasarım aşamasından itibaren katılan TTAF Savunma, ürünlerin form, uyum ve fonksiyon özelliklerini optimize eden alternatif malzeme önerileri ile dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, yüksek voltaj, izolasyon direnci ve devamlılık gibi kritik kalite kontrol süreçlerini tüm ürünlerde uygulanmakta olup, böylece ürünlerin güvenilirliği ve performansı en üst seviyeye çıkarılmaktadır.
Şirket, özellikle zırhlı araçlar, mayına karşı korumalı araçlar, taktik tekerlekli araçlar, seyyar yüzücü köprüler ve insansız hava, kara ve deniz araçları için tasarladığı kablo ve elektromekanik çözümleriyle uluslararası pazarda da adından söz ettirmektedir. Yurt içi ve yurt dışı birçok savunma sanayisi projesinde TTAF Savunma imzalı ürünler kullanılmakta ve yüksek başarıyla görev yapmaktadır.
İki kurum arasında imzalanan bu önemli protokol, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli ve millî üretimin gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bu ortaklık, TTAF Savunma’nın uzmanlığını ve yetkinliklerini, TUSAŞ’ın gelişmiş teknolojik projelerine entegre ederek, ülkemizin savunma sanayinde bağımsızlık ve sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyecektir.
Özellikle, Milli Muharip Uçak KAZAN, HÜRJET, GÖKBEY ile diğer insansız ve insanlı hava araçları projelerinde, TTAF Savunma’nın kablo gruplama ve elektromekanik sistemler konusundaki uzmanlığı, üretim süreçlerini hızlandıracak ve maliyetleri düşürecektir. Bu sayede, Türkiye’nin savunma sanayisinde küresel rekabet gücü artacak ve ülkemizin stratejik bağımsızlığı pekiştirilecektir.
Ergün İşgör, TTAF Savunma Genel Müdürü, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“TUSAŞ, varlığı, yetkinlikleri ve ürünleriyle gurur duyduğumuz, Türk savunma sanayisinin gelişimine büyük katkılar sağlayan ulusal bir değerimizdir. Bugüne kadar TUSAŞ ile yürüttüğümüz projelerde gösterdiğimiz yüksek kalite ve güvenilirlik, bundan sonraki ortaklıklarımızda da temel referans olacaktır. Artık, iş birliğimizi yalnızca tedarikçi seviyesinden çıkarıp, stratejik ortaklık seviyesine yükseltiyoruz. Bu, TTAF Savunma’nın savunma sanayisinde yeni bir dönüm noktasıdır ve yerli, milli üretimin güçlenmesine katkı sağlayacaktır.”
Bu yeni ortaklık sayesinde, TTAF Savunma’nın tasarım ve üretim süreçlerindeki etkinliği artacak, dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik çalışmalar hız kazanacaktır. Ayrıca, yüksek teknolojili malzeme ve tasarım çözümleriyle, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlilik oranı daha da yükselecek ve küresel arenada rekabet gücü artırılacaktır.