Güneş ışığına hasret kalan Cemile’nin hikayesi ve destek çağrısı hakkında detaylar. Umut ve dayanışma için okumaya devam edin.
Bozkurt ailesinin 6 çocuğundan biri olan ve henüz 2 yaşında olan küçük kızları Cemile’ye, halk arasında “güneşe çıkamama hastalığı” olarak da bilinen nadir görülen genetik rahatsızlık Xeroderma Pigmentosum (XP) teşhisi kondu. Bu hastalık, güneş ışığına maruz kalmayı ciddi şekilde engellediği için Cemile, dışarıda oynamaktan mahrum kalıyor ve yaşamı boyunca güneş ışığından korunmak zorunda kalıyor.
Gün ışığına çıkamaması nedeniyle sokakta arkadaşlarıyla oynama özlemiyle yanıp tutuşan Cemile, ailesinin ve çevresinin desteğiyle evde çeşitli aktivitelerle kendini meşgul ediyor. Öğretmeni sayesinde okuma yazma öğrenmeye başlayan küçük kız, bir an önce sağlığının düzelip dışarıda arkadaşlarıyla buluşmayı hayal ediyor.
Baba Serdal Bozkurt, kızına 2 yaşında teşhis konulduktan sonra, 3 yıl boyunca Adana’da çeşitli tedaviler gördüğünü ancak olumlu sonuç alamadıklarını belirtti. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi’nde devam eden tedavi sürecinde, kızının sağlık durumu için umutla mücadele ediyorlar.
Serdal Bozkurt, “Eve öğretmen gelmeye başladı ve elimizden geldiğince kızımızın moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Bu eğitim onun gelişimi adına çok önemli,” diyerek duygularını paylaştı. Ayrıca, kızının cilt kanseri riskini göz önünde bulundurduklarında, güneş ışığına çıkmasının ne kadar tehlikeli olduğunu vurguladı.
Cemile, yaşına rağmen dışarıdaki oyun ve arkadaş ortamını çok özlediğini dile getiriyor. Okula gitmek ve şef ya da öğretmen olmak hayaliyle yanıp tutuşan küçük kız, “Dışarıdan gelen oyun seslerini duyduğumda çok istiyorum ama maalesef çıkamıyorum. Evde eğitim görüyorum ve bu durum beni çok üzüyor,” şeklinde konuşuyor.
İçtenlikle, “Şef olup yemek yapmak ya da öğretmen olmak istiyorum. Bu iki hayalim arasında gidip geliyorum. Evde ders çalışıyorum, kardeşlerimle vakit geçiriyorum ve telefonlarıma bakıyorum. Dışarı çıkamadığım için çok sıkılıyorum. Kuzenlerimin ve arkadaşlarımın ziyaretleri benim için büyük mutluluk kaynağı,” diyerek hayallerini ve duygularını paylaşıyor.
Annesi Emine Bozkurt, kızının hastalığı nedeniyle dışarı çıkamamasına çok üzüldüğünü belirterek, “Cemile’nin arkadaş çevresi tarafından çok sevildiğini ve evden çıkamadığı halde ailesi ve arkadaşlarıyla olan bağlarının güçlü olduğunu görüyorum,” dedi.
Kuzenleri ve ailesiyle birlikte vakit geçiren Cemile’nin, özellikle kuzeni Emine’nin ona büyük destek olduğunu vurgulayan anne, “Cemile’nin güneşi Emine oldu. Okuldan gelir gelmez hemen bizim yanımıza koşuyor ve onunla vakit geçiriyor,” ifadelerini kullandı.
Kuzen Ebrar Bozkurt ise, “Cemile ile zaman geçirmekten çok mutluyum. Ona arkadaşlık etmek ve onunla oyun oynamak benim için çok değerli. Hastalığından dolayı üzülmesini istemiyorum, onun yanında olmak ve destek olmak benim en büyük görevim,” diyerek duygularını dile getirdi.
Diğer kuzen Emine Bozkurt ise, “Ona her zaman yardım etmeye çalışıyorum. Oyun oynamak ve birlikte vakit geçirmek benim için çok önemli. Cemile’yi çok seviyor ve onun yanında olmaktan gurur duyuyorum,” diyerek sevgi dolu bağlarını ifade etti.
Son olarak, ailesi ve yakın çevre, Cemile’nin sağlığı ve mutluluğu için maddi ve manevi destek çağrısında bulunuyorlar. Bu küçük kızın içten gülümsemesi ve umudu, herkese ilham kaynağı olmaya devam ediyor.