DOLAR
39,6706
EURO
45,7795
ALTIN
4.297,56
BIST
9.203,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
30°C
İstanbul
30°C
Açık
Cumartesi Parçalı Bulutlu
27°C
Pazar Açık
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
Salı Parçalı Bulutlu
31°C

Su Tüketiminin Yetersizliği ve Kabızlık Arasındaki Bağlantı

Su tüketiminin yetersizliği ile kabızlık arasındaki ilişkiyi keşfedin. Sağlıklı bağırsaklar için doğru su tüketimi önemlidir.

Su Tüketiminin Yetersizliği ve Kabızlık Arasındaki Bağlantı
17.06.2025 13:17
A+
A-

Su tüketiminin yetersiz kalması ve kabızlık arasındaki önemli ilişki

Günümüzde birçok kişide görülen kabızlık sorununda, özellikle yetersiz su alımı ve kötü beslenme alışkanlıkları büyük rol oynar. Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bir kişinin kabız sayılabilmesi için genellikle haftada üçten az dışkılama olması gerekir” diyerek, bu durumu tanımladı. Ancak, dışkılama sıklığı tek başına yeterli kriter değildir; zor ve sert dışkılamalar, elle veya parmakla çıkarmaya çalışma, büyük abdest sırasında güçlük çekme ve bağırsakların tam boşalmaması gibi belirtiler de kabızlık olarak kabul edilir. Kabızlığın temel nedenlerinden biri de yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarıdır. Günümüzde yeterince su içilmemekle birlikte, çay, kahve ve gazlı içeceklere olan aşırı bağımlılık, bu durumu daha da kötüleştirmektedir. Bu nedenle, sağlıklı bağırsak fonksiyonları için yeterli su ve lifli gıdaların tüketilmesi büyük önem taşır.

Orta ve ileri yaş grubunda kadınlarda daha sık görülen kabızlık

Her yaş ve cinsiyette görülebilmesine rağmen, özellikle orta yaş ve üzeri kadınlarda kabızlık şikayetleri daha yaygındır. Prof. Dr. Atamer, yaşla birlikte bağırsak hareketlerinin yavaşlamasının ve diğer faktörlerin artmasının, bu durumu tetiklediğini belirtmektedir. Yaşlılarda kabızlığın başlıca nedenleri arasında, bağırsak hareketlerinin yavaşlaması, yeterli su tüketiminin sağlanamaması, hazır gıdaların tercih edilmesi ve en önemlisi hareketsizlik yer alır. Ayrıca, bazı ilaçların kullanımı da bağırsak fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu durumda, yaşlı bireylerin aktif yaşam alışkanlıkları benimsemeleri ve sosyal yaşamda aktif olmaları, kabızlığın önlenmesinde önemli rol oynar.

Kabızlığın önlenmesi ve tedavisinde diyetin önemi

İçinde yaşadığımız dönemde, herhangi bir ek hastalık bulunmasa bile, uygun diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kabızlığın önüne geçilebilir. Prof. Dr. Atamer, “Eğer başka bir hastalık nedeni olmadan gelişmiş bir kabızlık söz konusuysa, tedavi sürecinde en kritik faktör diyettir” diyerek, bol lifli gıdaların tüketilmesini öneriyor. Günlük diyetinizde sebze, meyve ve kuru meyveler, özellikle kuru incir ve kuru erik gibi lif oranı yüksek gıdalar tercih edilmelidir. Aynı zamanda, günlük yaklaşık 2 litre su tüketimi, bağırsaklarda lifli maddelerin etkisini artırır ve bağırsak hareketlerini teşvik eder. Düzenli yürüyüş ve egzersizler de bağırsakların daha düzenli çalışmasına katkı sağlar. Alkol ve sigaradan uzak durmak, bağırsak sağlığını koruma açısından önemlidir. Mutlu ve hareketli bir yaşam tarzı benimseyerek, bağırsaklarımızın sağlığını koruyabiliriz.

Yaşlılarda kabızlığı önlemenin temel yolları

Yaşlı bireylerde bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve metabolizmanın zayıflaması nedeniyle ek hastalıklar gelişebilir. Prof. Dr. Atamer, “Yaşlılarda ortaya çıkan kabızlık sorunlarını çözmek için, öncelikle altta yatan hastalıkların uygun tedavisi gerekir. Ayrıca, hareket etmelerine ve bol su içmelerine özen göstermek, bu sorunu önemli ölçüde hafifletir” diyerek, yaşlıların yaşam kalitesini artırmaya yönelik önerilerde bulunuyor. Gerekirse, bağırsak hareketlerini düzenleyen ilaçlar da doktor kontrolünde kullanılabilir. Su tüketimini artırmak ve hareketli bir yaşam tarzı benimsemek, yaşlılarda kabızlığın önlenmesinde anahtar rol oynar.

Tuvalet alışkanlıkları ve kabızlık arasındaki bağlantı

Kabızlık şikayeti olan kişilerde, zamanında tedavi edilmemiş durumlarda, dışkının sertleştiği, taş gibi olduğu ve bağırsakların boşalmasının zorlaştığı görülür. Prof. Dr. Atamer, “Bu durumda, diyet düzenlemesi ve uygun ilaç kullanımı gerekebilir” diyerek, özellikle kadınlarda tuvalete gitmeme alışkanlığının olumsuz etkilerini vurgular. Tuvalet ihtiyacı geldiğinde hemen uygun bir ortam bulunup, tuvalet alışkanlığını ertelememek gerekir. Uzun süreli kabızlık, bağırsaklarda genişleme ve hareketsizliğe yol açabilir, ancak bu durum ciddi anlamda bağırsak kanserine neden olmaz. Yine de, bağırsakların sağlıklı ve hareketli kalmasını sağlamak için, hareket, yeterli sıvı ve lifli diyet önemlidir. Sabah aç karnına içilen ılık suyun bağırsak hareketlerini artırdığı ve kabızlığı önlediği de bir gerçektir. Ayrıca, tuvalete otururken ayakların hafifçe yukarıda olması, daha rahat boşaltım sağlar ve bağırsakların boşalmasını kolaylaştırır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.