Nilüfer Patlak: Eğlence Mekanında Çıkan Kavga ve Ardındaki Dava Süreci

Kodlar ve talimatlar doğrultusunda, 10 Mayıs sabahı Nilüfer ilçesindeki bir eğlence mekanında başlayan tartışma, darbe ve silahlı çatışmaya dönüştü. Olay, mekanda bulunan S.Y. (28), S.Ö. (26) ve E.T. (24) ile çalışanlar arasında başlayan gerginliğin kavgaya dönüşmesiyle başladı. Üç arkadaş kendi imkanlarıyla hastaneye giderken E.T., S.Y.’nin kardeşi Melih Sefa Y.’ye haber verdi. Bu haber üzerine Melih Sefa Y. ve beraberindeki kişiler olay yerine ulaştı. Burada Melih Sefa Y. ile arkadaşı Hakan Uyanık ile güvenlik görevlisi Berkant Alkan (20) ve Emre Erdem (28) arasında çatışma çıktı. Hakan Uyanık karnından, Melih Sefa Y. ise sağ bacak ile sol kolundan yaralandı ve çevredekilerin yardımıyla özel hastaneye kaldırılarak hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak 11 kişi gözaltına alındı ve kavga öncesi mekandan çıkarılan 3 arkadaşın görüntüleri bir apartmanın güvenlik kamerasına yansıdı.

Olaydan sonra emniyette yapılan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden, mekân sahibi olduğu ileri sürülen S.İ. (57) ile Berkant Alkan ve Emre Erdem gözaltında kaldı; mekân çalışanlarından Kadir Erdoğan (29) ve E.G. (25) tutuklandı. İ.Ç. (32), S.O. (31) ve S.O. (24) ile ölen Hakan Uyanık’ın arkadaşları A.A. (21), E.Y.E (25) ve İ.K. (33) ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. S.İ. ise 2 ay sonra cezaevinden tahliye edildi. Bu süreçte 4’ü tutuklu olmak üzere toplam 11 sanık hakkında, “Kasten öldürmeye azmettirme”, “İştirak halinde kasten öldürme”, “Silahla kasten yaralama” ve “Silahtan sayılan sopayla kasten yaralama” suçlarından dava açıldı.

Mahkeme Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, ölümlerin ve yaralanmaların ardından güvenlik güçleri ile aileler ve taraf avukatları hazır bulundu. Olay gününü anlatan S.Y., S.Ö. ve E.T. ile birlikte restoranda olduğunda kız arkadaşı içeri alındıktan sonra garsonların güvenlik gerekçesiyle dışarı çıkarmalarını, ‘Dışarıdan kadın getirmek yasak’ şeklinde ifadelerle belirtirken, patronun kendisiyle konuşmak istediğini söyleyince olayın büyüdüğünü ifade etti. Duruşmada, güvenlik görevlileri tarafından yapılan müdahaleler ve silahlı tehditler ile karşılaşma anları ayrıntılı olarak dile getirildi.

Melih Sefa Y., işletme sahibi olduğu iddia edilen S.İ.’nin talimatıyla çalışanlarına silah kullanıldığını ileri sürdü. Kendilerine karşı yöneltilen tehditler ve kol, ayak yaralanmaları nedeniyle olayın nasıl geliştiğini tarif ederken, Emre Erdem ise olay günü kendilerini korumaya çalıştıklarını ve önce kendilerine sonra Hakan Uyanık’a ateş edildiğini söyledi. Berkant Alkan ise güvenlik görevlisi olarak havaya sıkarak durumu yatıştırmaya çalıştıklarını, ancak silahların çekildiğini ve sonrasında yaralıları hastaneye götürdüklerini belirtti. Ayrıca, S.İ.’nin olaydan yaklaşık 1,5 yıl önce işletmeyi devrettiğini ve azmettirme iddialarını reddettiği kaydedildi.

Hakan Uyanık’ın ailesi, oğullarının hayatını kaybettiğini öğrenince derin bir üzüntü yaşadılar. Baba Mehmet Şakir Uyanık, oğlunun mahallede sevilen bir kişi olduğunu ve 3 metreden vurulmaması gerektiğini söyleyerek adalet arayışını dile getirdi. Olayın ardından mahkeme, E.G.’nin adli kontrol şartıyla tahliye edilmesiyle ilgili kararını açıkladı ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Olayın toplumda yarattığı korku ve endişe, güvenlik önlemlerinin artırılması ihtiyacını da gündeme taşıdı.