Milli Mutabakat ve Terörle Mücadelede yeni bir duruş: birlik, güven ve kararlılıkla barış için ortak adımların önemi vurgulanıyor.

Silaha ve şiddete dayalı baskıcı bir sistemin kapanışına yakın bir dönemde, milletin ortak iradesinin daha net ve etkili bir şekilde ortaya çıkacağına inanıyorum. Uzun süredir sürdürülmekte olan terör eylemlerinin nihai olarak sona ermesi için geniş kapsamlı bir mutabakat ve yapıcı destek güçlü bir şekilde mevcudiyetiyle kendini hissettiriyor.
2026 yılına dek hedeflenen yol haritası netleşmeye başladı; bu süreçte Türkiye’nin Terörsüz bir yapıya kavuşması için adımlar atılmalı ve uygulanabilir bir strateji üzerinden ilerlenmelidir. Zaman daralıyor; son dönemeçte olduğumuzun bilinciyle hareket edilmesi gerekmektedir.
CHP 39. Kurultayı’ndan gelen mesajlar ise Cumhuriyet’in muhafızlığı ve Atatürk’ün askeri çizgisini hatırlatıyor. Ancak geriye bakıldığında Atatürk’ten geriye bırakılanlar ve Cumhuriyet’e ne ölçüde saygı gösterildiği konusunda sorgulamalar da gündemde. İmralı’ya ziyaret konusunda gösterilen çekingen tutumlar ve usule ilişkin eleştiriler, esas sorun yerine yöntemlere odaklanan açıklamalarla kendini gösterdi.
Türkiye’nin en önemli sorunları üzerinde kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini düşünmekteyim; bu süreçte kaçak güreşmek yerine gerçekçilere ve ülke menfaatine uygun adımlar atılmalıdır. Umut ediyorum ki taraflar gerçeği görme basiretine kavuşurlar ve yol ayrımlarında dayanışmayı sürdürürler.
Eleştirel bakışlar, Papa’nın Vatikan Devlet Başkanı olarak yürüttüğü temaslar etrafında değil, Katolik dünyasının ruhani liderliğinin milletimizi rahatsız eden ritüellerine karşı duyulan endişededir. Ayrıca ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin Heybeliada Ruhban Okulu’nun 2026’da açılacağını belirtmesiyle ilgili olarak yetki ve sorumluluk bağlamında kaygılar ifade edilmektedir. Bu kararı kimin vereceği ise Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesiyle netleşmelidir.