Dijital şiddetin görünmeyen baskısına karşı kadınların direnişi ve eğitim adımlarıyla güçlenen, bilinçlendiren bir yol haritası.

Güllü, dijital şiddetin patriyarkanın görünmez baskı aracı haline geldiğini vurguladı. Mağduriyetler arasında mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılması, hesapların ele geçirilmesi ve dijital tacizin artması yer alıyor; bu süreç kadınları yalnızlaştırıyor, eğitim ve iş yaşamından koparıyor. Özellikle genç kadınlar ve kız çocukları en kırılgan gruplar olarak öne çıkıyor.
Eğitimler verildi ve dijital şiddetle mücadele konusunda somut adımlar atıldı. Yaklaşık dört yıl önce Adapazarı’ndan gelen bir başvuruda, 14 yaşındaki bir kız çocuğu sosyal medyada yaşını küçültmüş biriyle iletişim kurdu. Görüşmeye ikna edilen çocuk, bir inşaat alanında cinsel saldırıya maruz kaldı. Saldırganın 35 yaşında olduğu tespit edildi. Olay, dijital platformlardaki kimlik doğrulama zayıflıklarını net biçimde ortaya koydu.
Bu süreçte kurumsal adımlar atıldı; çocuk hakları merkezleriyle çalışan yedi bölge barosuna dijital şiddet ve bilişim hukuku temelli eğitimler verildi. Ardından, mahrem içeriklerin hızlı bir şekilde kaldırılmasını sağlayan Londra merkezli StopNCI.org ile iş birliği kuruldu.