DOLAR
42,3500
EURO
49,0687
ALTIN
5.530,56
BIST
10.728,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Çok Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
22°C
Cumartesi Çok Bulutlu
22°C
Pazar Hafif Yağmurlu
19°C

Kiracı ve Ev Sahibi İlişkilerinde Tahliye Sonrası Hasar Tespit ve Tazmin Süreçleri

Kiracı ve ev sahibi ilişkilerinde tahliye sonrası hasar tespit ve tazmin süreçlerini anlaşılır, hızlı ve güvenilir bir rehberle ele alıyoruz.

Kiracı ve Ev Sahibi İlişkilerinde Tahliye Sonrası Hasar Tespit ve Tazmin Süreçleri
19.11.2025 07:51
A+
A-

İstanbul Pendik’te bir ev sahibi, sekiz yıldır oturan kiracısının evden çıkarken bıraktığı tabloyla karşı karşıya kaldı. Haberlere yansıyan görüntülerde prizlerden musluklara, lamba düzeneklerinden dolap kulplarına kadar pek çok parçanın söküldüğü ve kullanılamaz hale geldiği iddia edildi. Ev sahibi de öfkesini kontrol etmekte zorlandı ve eski kiracısından şikayetçi oldu. Ancak zarar karşılanırsa uzlaşmaya açık olduğunu belirtti.

Bu vaka, tarafların hangi haklara sahip olduğunu ve zararların nasıl tespit edilip hangi süreçlerle tazmin edileceğini gündeme getiriyor. Kiracıların sorumluluk sınırları ve ev sahiplerinin hakları üzerinde uzman görüşleri, benzer durumlarla karşılaşan kişiler için kritik öneme sahip.

Avukat Oğuz Kara bu konuda iki temel ayrımı vurgulayarak açıklamalarda bulundu. Birincisi hor kullanım olarak adlandırılan, ikincisi ise olağan yıpranma olarak tanımlanan durumlardır. Kara, Türkiye’de kiracının temel borçlarından birinin, kiralananı sözleşme gereği olduğu gibi iade etmek olduğuna dikkat çekti: “Kiracı yalnızca sözleşmeye uygun olağan kullanımdan doğan normal eskime ve yıpranmadan sorumlu tutulamaz.” Ancak olağan kullanım sınırını aşan her zarar, özellikle demirbaş niteliğindeki unsurların sökülmesi gibi durumlar hor kullanım kapsamında değerlendirilmeli ve tazmin yükümlülüğü doğurur.

Ünlü bir ortak görüş olarak TÜGEM Başkanı Hakan Akdoğan da, ev tesliminde genelde demirbaş listesi oluşturulabileceğini ancak priz, lamba, musluk gibi unsurların kira kontratlarının çoğu durumda konusu olmadığını belirtti. Güçlü bir ders ise fotoğraflarla belgelemek ve iki tarafın imzalayacağı bir akde dönüştürülmüş demirbaş listesi oluşturmaktır. Bu süreç, sözleşmeye eklenerek taraflar arasında olası uyuşmazlıkları azaltabilir.

Kiraya veren için tahliye anında taşınmazın durumunu yazılı olarak bildirmek, tazminatın hesaplanması ve ispat güçlüğünün önüne geçmek adına kritik bir adımdır. Oğuz Kara, bu bildirim ve tespit sürecinin zamanında yapılmasının önemli olduğunu vurguladı; aksi halde mahkeme yoluyla delil toplamak gerekebilir.

Bazı durumlarda ceza hukuku boyutu da söz konusu olabilir. Sökülen parçalar kiralananın bütünleyici bir parçasıysa ve kiracı bunları kasıtlı olarak söküp götürmüşse, mala zarar verme veya hırsızlık suçlamaları gündeme gelebilir; bu hususun somut delil ve eşyanın niteliğine göre değerlendirilmesi gerekir.

İçinde bulunduğumuz süreçte emlakçıların rolü de önemli hale geliyor. TÜGEM Başkanı Akdoğan, kriz anlarında emlakçının uzmanlığıyla tarafları uzlaştırmada fahri arabuluculuk rolünü üstlenebileceğini ifade etti. Ancak asıl hedef, tarafları doğru profil ve protokolle bir araya getirebilmektir. Emlakçılar, çoğu durumda gereksiz gerilimleri azaltmak adına süreci yönlendirebilecek ve tarafları mahkemeye taşımadan çözüme yakınlaştırabilecek bir konumda olabilir.

Bir meslek grubunun üstlendiği bu tür görevler, normalde depozito üzerinden çözülen sorunlarda dahi kayıt ve belgelerin önemini artırıyor. Avrupa Yakası’ndaki bir danışman ise depozitonun çoğu vakada zararların karşılanmasına yeterli olduğunu dile getiriyor. Ancak örnekler çoğaldıkça, fotoğraf ve video gibi kanıtların kayda alınması, ileride doğabilecek anlaşmazlıkların önünü kesmek açısından faydalı görünüyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.