Karacabey’den Londra’ya uzanan yolculuk, tarımsal güç ve Gezegen’in itiraflarıyla ilham veren bir hikaye.
Karacabey’in verimli topraklarında yetişen Gezegen, Bursa Otelcilik Turizm ve Meslek Lisesi’nden 1985 yılında mezun olduğunu belirterek, o dönemin eğitiminin kalitesine vurgu yaptı. “Üniversite için şans yoksa bu lise, insanı hayata ve işe hazırlamada en iyi adımlardan biriydi” diye konuştu.
LONDRA’YA LOKANTA AÇTI Sözlerini sürdürürken gençlik yıllarında hedeflerinin net olduğundan söz eden Gezegen, 4 yıldızlı otelde ön büro kariyerine adım attığını, resepsiyon memuru olarak başladığını ve daha sonra ön büro müdürü olmaya varan bir yükseliş hedeflediğini belirtti. Bunun için iyi derecede yabancı dilin şart olduğunun altını çizdi.
Aile desteğiyle 1988 yılında Londra’ya giden Gezegen, çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra kendi işini kurma cesaretiyle bir lokanta açtığını açıkladı. Orada zamanla fast food zinciri kurmayı başardığını ifade eden Gezegen, ailesinin ve çocuklarının hâlâ orada olduğundan söz etti. Kendisi ise zamanının büyük bölümünü Londra’da geçirse de Nisan ile Eylül arası Karacabey’e gelerek tarımla uğraştığını söyledi. Çocuklukta babasının da çiftçilik yaptığına işaret eden Gezegen, toprak sevgisinin onları Türkiye’de üretime taşıdığını kaydetti. Londra’da kazanılan paranın bir kısmını memleketine yatırdığını ve son 10 yılda bin dönüm arazi edinimini sürdürdüğünü belirtti.
“NİSANDAN EYLÜLE KADAR ÜRETİP KAZANMAYA ÇALIŞIYORUZ” demesinin ardından konuşmasına devam eden Gezegen, binlerce dönümlük üretim için kendi ve kiralanan arazilere vurgu yaptı. Domates ve mısır gibi tarımsal ürünlerin yanı sıra bazı yıllarda karpuz gibi çeşitlerle de tarla yüzlerini doldurduğunu söyledi. “Nisandan Eylül’e kadar alın terimizle çalışıyoruz” diyen Gezegen, Londra’daki işlerinden bağımsız olarak tarımın kendisi için neden vazgeçilmez olduğunu anlattı. Toprakla uğraşmanın ve tarımsal üretimin keyifli olduğunu, ancak daha sistemli bir yaklaşımın her şeyin daha iyi olmasını sağlayacağını ifade etti.
Türkiye’de tarımsal üretimin karşılaştığı temel sorunlardan birinin zirai ilaç denetiminin zayıf olması olduğunu belirten Gezegen, üreticilerin yüksek maliyetlerle baş etmek zorunda olduğunu vurguladı. Zirai ilaç konusundaki sıkıntılara değinen gezegen, çiftçinin ya dağınık kullanımı ve yasaklı ilaçların kullanımı gibi hususları dile getirdi. Marmara bölgesinde sulu tarımın bulunduğuna, Ege’de üzüm yetiştirildiğine ve Hatay ile Adana’da domates üretiminin sürdüğüne işaret eden Gezegen, bölgesel tarımın ulusal tarıma dönüştüğünü belirtti. Bursalı Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçelerinin domateste öncü olduğu; ancak her yerde üretimin olduğuna dikkat çekti. Ancak “kısıtlı sistem yüzünden her şey kontrolsüz ilerliyor” diyerek üretici için adil fiyatın ve sürdürülebilir gelirin önemini vurguladı. Kendisi için tarladan kilosu 4,60 liraya aldığı domatesin Karacabey’de beş katına satıldığını belirterek, üreticinin kazandığı konusundaki soruyu yanıtladı.