Inme bilinci hakkında acil müdahale adımları ve risk azaltma yöntemlerini anlayın. Erken farkındalıkla yaşamı koruyun, güvenli bilgiyle hızlı karar verin.

İnme, ülkemizde her yıl yüzlerce binlik bir sayıya yaklaşan vakalarla karşımıza çıkıyor. Beyin ve damar hastalıklarının ölümlerde önemli bir payı olduğu biliniyor; inme, ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada. Erken müdahale, kayıp ve sakatlık riskini ciddi oranda azaltıyor; 4,5 saatlik süre içinde atılan yönlendirilmiş adımlar, kişinin yaşam kalitesini korumada kilit bir rol oynuyor.
Zaman, beyin için kritik bir faktördür: belirtiler fark edildiğinde derhal uzman desteği almak hayati önem taşır. Türkiye’de 2019’da başlatılan sertifikasyon süreciyle 57 kapsamlı inme merkezi ve 51 birincil inme merkezi kurulmuş olup, bu merkezler nüfusun yaklaşık %85’ini kapsayacak şekilde inme tedavisine erişimi kolaylaştırmıştır.
Bazı basit önlemlerle inme riskini önemli ölçüde azaltabilirsinizİnmeye yol açan başlıca etkenler arasında ileri yaş, genetik yatkınlık, sigara kullanımı, tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, fiziksel aktivite eksikliği ve obezite bulunuyor. Bu risk faktörlerini yakından takip etmek, inme görme ihtimalini düşürmenin yanı sıra tedavi sonrası sakatlık derecesini de azaltır. Özellikle tansiyon ve diyabet yönetimini titizce yaparak, kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol değerlerini sürekli kontrol altında tutmak büyük önem taşır. Ayrıca aşağıdaki alışkanlıkları benimsemek inme riskini azaltmada etkili olur; sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigara ve alkolü azaltma, kan basıncı ve diyabet kontrolünü sürdürme, düzenli sağlık kontrolleri, aile hekimi takibi ve tarama programlarına katılım.
AF (Atrial Fibrilasyon) ve Karotis Darlıkları AF, kalbin düzensiz ritimlerle atmasına yol açar ve inme riskini yaklaşık beş kat artırır. Düzenli kontrollerle tanı konulması, kan sulandırıcı tedavilerin ve ritim kontrol önlemlerinin uygulanmasını kolaylaştırır. Karotis darlığı ise boyundaki ana atardamarlarda plak birikimi ile iskemik inmelerin büyük bir bölümünden sorumludur ve genelde belirti vermez; bu nedenle tarama ve erken müdahale hayati önem taşır. Gerekli durumlarda doppler ultrasonografi ile tanı konulur ve yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte cerrahi ya da endarterektomi gibi girişimler düşünülür. Bu tedaviler, inme riskini önemli oranda azaltabilir.
İnmeyi her yaşta görmek mümkünİnme beklenmedik bir anda gelebilir. Ani konuşma bozukluğu, yüz veya kollarda güçsüzlük, görme sorunları, baş dönmesi ya da ani gelen şiddetli baş ağrısı gibi belirtiler fark edildiğinde, hızlı hareket etmek ve donanımlı bir hastaneye yönelmek hayat kurtarıcıdır. Erken tanı ve müdahale, hayatta kalma şansını artırır ve sakatlık riskini azaltır.