Hurşut Meriç’le futbol ve hayat üzerine samimi röportaj. İlham verici konuşmalar ve unutulmaz anlar için hemen okuyun!
2010’ların başında Gençlerbirliği formasıyla sergilediği özgün çalımlarla futbolseverlerin beğenisini kazanan Hurşut Meriç, Fanatik’ten Emre Günayı’na yaptığı açıklamalarla gündeme damgasını vurdu. Hurşut, futbol kariyerinin ardından yeni projeler ve planlar hakkında samimi bilgiler paylaştı.
Hurşut Meriç, şu anda Amsterdam’da faaliyet gösteren ve kendi adını taşıyan futbol okulu ile genç yetenekleri yetiştirmeye devam ediyor. Ayrıca, birçok Türk gencine ilham kaynağı olmayı ve onların gelişimi için elinden gelen desteği sağlamayı sürdürüyor. Gelecek yıl ise, kendi mentorluk yaptığı takımların birinci kadrosunun teknik direktörlüğünü üstlenmeyi hedefliyor.
Hurşut, gençlerbirliği’nin Süper Lig’e yükselmesini büyük bir mutluluk ve gururla takip ettiğini belirtti. Başkanın vefatını üzüntüyle karşıladığını ve takımın yeni teknik direktör Hüseyin Hoca önderliğinde toparlanmasının kendisini çok sevindirdiğini ifade etti. Açıkça şunu söyledi: “Şampiyonluk mutluluğu yaşadık, bu başarıyı Amsterdam’dan bile takip ettik ve gururlandık.”
Hurşut, gençlerbirliği döneminin onun için sadece bir kariyer başlangıcı değil, aynı zamanda hayatının dönüm noktası olduğunu vurguladı. İlhan Cavcav ve Cem Onuk gibi kulüp efsaneleriyle çalışmanın kendisine kazandırdığı deneyimlerin ne kadar kıymetli olduğunu dile getirdi. “Burası benim ikinci evim, burada kazandığım tecrübelerle yaşamıma yön verdim” dedi.
Hurşut, milli takıma çağrılmama konusundaki sorulara içtenlikle yanıt verdi: “En iyi sağ kanat oyuncularından biri olduğum dönemlerde bile neden çağrılmadığımı anlamış değilim. Bu, benim için hep bir soru işareti olarak kaldı. Hollanda’da ise herkes “Neden milli takıma çağrılmıyorsun?” diye soruyor.”
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi büyük kulüplerden teklifler almış olsa da, Hurşut, şu ifadelerle kendisini mutlu eden kararını açıkladı: “Gelen teklifler vardı, ama ben Gençlerbirliği’nde kalmaya ve burada olmaya devam ettim.”
Hurşut, geçmişte yaptığı bazı hataları da itiraf etti: “Gençlerbirliği’nde sözleşmemi uzatmalıydım, başka kulüplere gitmemeliydim. Futbolu orada bırakmayı düşünüyordum, tek yanlışım buydu.”
Genç yaşta kendi kendine geliştirdiği hareketi hakkında detaylar paylaşan Hurşut, şunları söyledi: “Halı sahada tek başıma çalışırken bu hareketi keşfettim. Topu sola çekip vurmuş gibi yapar, sonra geri çekerdim. Sağ ayağımı kullanarak uzak köşeye vurur veya gol atardım. Bu hareket, hem asist yapmamı hem de gol atmamı sağladı.”
Hurşut, genç oyuncu İrfan Can ile olan iletişimi hakkında şunları dile getirdi: “Sosyal medyada zaman zaman paylaşımlar yapıyoruz ve birbirimize kalp emojileri gönderiyoruz. Bu güzel bir iletişim biçimi. O, çok yetenekli ve karakterli bir oyuncu. Bu sezon onu çok az oynatmaları beni şaşırtıyor, anlamıyorum çünkü o kesinlikle ilk 11’e alınmalı.”
Arda Güler’in Hurşut’un imza hareketini taklit etmesiyle ilgili duygularını paylaşan Hurşut, şunları söyledi: “Arda Güler hareketimi çok güzel yapıyor. İnşallah çok başarılı olacak ve Türk futbolunun en büyük oyuncularından biri olacak. O, oynamaya devam etmeli çünkü onu izlemek gerçekten büyük bir keyif. Hoca’nın neden bu genç yeteneği oynatmadığını anlamıyorum.”
Hurşut, Türkiye Ligi’ni yakından takip ettiğini belirtti ve özellikle bu sezonun en güçlü takımlarından biri olarak gösterdiği Galatasaray’ı ve özellikle Osimhen’in performansını övdü: “Maşallah, böyle bir forvet görmedim. Lemina’nın transferi de takıma büyük güç kattı.”