Gümüş fiyatlarındaki belirsizlik sürüyor. Türkiye’nin üretim ve küresel rekabet gündemiyle ekonomi ve yatırım için öne çıkan analizler.
Gümüş fiyatları yılın başında gram başına 36.4 TL düzeyindeyken, eylül itibarıyla 55 TL seviyelerini aştı ve dün 63 TL’yi görmeye yaklaştı. ABD ekonomisindeki belirsizlik ve hükümet kapanması haberleriyle gümüşte yeni rekor denemeleri gündeme geldi; ons fiyatı 47.55 dolar seviyesine çıkarak son 15 yılın en üst noktalarını gördü. Bu yükselişin, değerli madenlerde süregelen artış eğilimini güçlendirmesi bekleniyor. Türkiye’deki üreticiler ise bu yıl sonuna kadar gümüş onsunun 50 doların üzerinde kalacağını öngörüyorlar.
Geçtiğimiz gün IJS Istanbul Jewelry Show (IJS) kapsamında dünyanın en büyük beş uluslararası mücevher fuarından biri açıldı. Yükselen gümüş fiyatları fuar gündeminde yer alırken, Türkiye’deki üreticiler ek vergiler nedeniyle parıltılı yükselişe gereken desteği bulamadıklarını belirtti. İncelenen veriler, takı üretiminde kullanılan gümüşün toplam ithalat içindeki payının ve vergilerin etkisini gösterdi.
İthalat ve rekabet İncelenen rakamlara göre; Türkiye geçtiğimiz yıl 1420 ton gümüş ithal ederken bunun 222 tonu takı üretiminde kullanıldı. Bu 222 tonluk kısım içinde ham/gümüş külçeğlümü de kapsıyor, yani takı için olan pay toplam ithalatın yaklaşık %15’ine denk geliyor. Kalan %85’i ise sanayi, yatırım veya ihracat amacıyla değerlendiriliyor. Ancak ek verginin sadece takı sektörüne uygulanması, rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor.
İhracat payı azaldı Gümüş üretiminin artmasıyla ilgili veriler yükselişe işaret ediyor: son üç yılda üretici sayısı 5 bine çıktı. İstanbul’da yalnızca 2.5 bin işleme atölyesi bulunuyor. Gümüş takı üretiminde Türkiye dünyanın liderlerinden biriydi; ancak GÜMSİAD Başkanı Hüseyin Kaygısız, “vergilerin gelmesiyle Türkiye, İtalya, Hindistan ve Çin’in rekabet sıralamasının gerisine düştü” diyor. Sadece takı için ek vergi uygulanıyor; diğer ürünler üzerindeki vergi uygulaması ise söz konusu değil.
İthal ürünler ve yerli üretimin dengesi Türkiye’de tasarım ürünler 13 farklı ülkeden toplanıp İstanbul Kapalıçarşı çevresinde toptancılara sunuluyordu; bu yapı, yabancı müşterilere tek noktadan çok ülkenin tasarımlarını aynı anda görme ve satın alma imkanı yaratıyordu. Ancak 2021 yılından itibaren gümüşe uygulanan cari açık gerekçesiyle %45’e varan ek vergi getirildi. Uzak Doğu’dan gelen ürünler için %2.5 gümrük, %27.5 ek vergi ve toplam işçilik üzerinden %10 KDV gibi ek maliyetler oluştu. Böylece 1 dolar değerindeki ürünün maliyeti 1.5 dolara çıktı. Üretici, ek vergiden kaçınmak için Türkiye’de işlenmiş gümüşü gönderip sadece işçilik üzerinden %20 KDV öderken, bu uygulamanın yıl sonunda sona ereceği belirtiliyor.
İthalatın sürdürülebilirliği ve gelecek hedefleri Türkiye’nin dış ticaret partnerlerinden gelen taleplerin azalması, üreticilerin farklı pazarlara yönelmesine yol açıyor. Örneğin Dubai, geçen yıl üretim yapmadan ihracatta zirveye ulaştı. Yerli üretimi dengeli şekilde tamamlamak için ithal edilen ürünlerin yerli üretimle uyumlu bir şekilde birleştirilmesi şart. Vergi yükünün azaltılması veya kaldırılması halinde bölgesel liderliğin yeniden yakalanabileceğine inanç mevcut. Birlik ve devlet desteğiyle sektör, dünya arenasında ilk 3 arasında yer almayı hedefliyor; bunun için ortak adımlar ve destek mekanizmaları büyük önem taşıyor.