DOLAR
41,6051
EURO
48,8540
ALTIN
5.141,59
BIST
11.082,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
25°C
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
22°C

Gırtlak Kanseri: Riskler, Belirtiler ve Erken Tanının Önemi

Gırtlak kanseri risklerini, belirtilerini ve erken tanının önemini anlatan bilgilendirici bir rehber. Erken teşhis hayat kurtarır.

Gırtlak Kanseri: Riskler, Belirtiler ve Erken Tanının Önemi
24.09.2025 17:34
A+
A-

KBB uzmanları, sigara ve alkolün gırtlak kanserinin başlıca tetikleyicileri arasında bulunduğunu belirtiyor. Özellikle gençler ve kadınlarda sigara kullanımının yaygınlaşmasıyla bu kanserin görülme yaşının da geriye çekildiği ifade ediliyor. Ses kısıklığı ve boğazda takılma hissi gibi belirtiler çoğu zaman üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla karışabildiği için erken fark edilmemesi mümkün olabiliyor; bu nedenle 3 haftadan uzun süren ses kısıklığına dikkat edilmesi öneriliyor.

Risk faktörleri arasında sigara ve alkolün sayısız çalışmada en önde gelen etkenler olduğuna vurgu yapılıyor. Ayrıca kötü beslenme, obezite, kontrolsüz diyabet gibi metabolik sorunlar da larenks kanseriyle ilişkili ölümlerde artışa yol açabiliyor. Uzmanlar, 65 yaşın üzerinde olanlar, ailede bu kanser öyküsü bulunanlar ve asbest, boya, ahşap tozu gibi zararlı maddelerle mesleki maruziyeti olanlarda riskin daha da yüksek olduğuna işaret ediyor. Güncel veriler, bu gruplarda tarama ve farkındalık çalışmalarının hayati önem taşıdığını gösteriyor.

Belirtilerin önemi ve erken tanı konusuna değinen uzmanlar, ses tellerinin kanserin en sık kaynağı olduğunu ve bu yüzden ses kısıklığının en erken işaret olabileceğini hatırlatıyor. Ancak üst kesimdeki tümörler yutma güçlüğü veya boğazda takılma hissi gibi belirtilerle kendini gösterebildiği için gecikmeler yaşanabiliyor. Kanlı balgam, nefes darlığı ve boyun bölgesinde şişlik gibi bulgular ise ileri evrelere işaret edebiliyor. 1 aydır geçmeyen boğaz ağrısı veya 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı gibi durumlarda, özellikle risk faktörleri mevcutsa bir KBB hekimine başvurmak hayati öneme sahip.

Erken tanının tedavi üzerindeki etkisi büyüktür. Başlangıçta basit sayılan ses kısıklığı veya boğaz ağrısı zamanla nefes darlığı, ciddi beslenme problemleri ve yutma güçlüğüne yol açabilir. Böyle anlarda tedavi daha yoğun ve zorlu hale gelebilir. Erken tanı, hastanın hayatını kurtarabilir ve tedavi seçeneklerini daha az invaziv kılar.

Güncel tedavi yaklaşımları arasında konuşma, yutma ve nefes alma fonksiyonunu korumaya odaklanan yöntemler tercih ediliyor. Erken evre tümörlerde boğaza delik açılmadan gerçekleştirilen Trans-oral LAZER cerrahisi ve Trans-oral Robotik Cerrahi gibi minimal invaziv teknikler ön planda. Ayrıca gırtlağın bir kısmının çıkarıldığı Açık Parsiyel Larenjektomi gibi seçenekler de bulunuyor. Radyoterapi de erken ve ileri evrelerde uygulanabiliyor. İleri evrelerde ise bazı tedaviler bir arada kullanılarak, konuşma fonksiyonunun korunması amaçlanıyor; hatta gerektiğinde konuşmayı sağlayan protezler ve özefageal konuşma yöntemleriyle hastalar daha rahat iletişim kurabiliyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.