Doll Art: Özer ailesinin bez bebekleriyle özellikle sanatı ve aile girişimini dünyaya taşıyan dokunaklı bir yolculuk.
Eskişehir’de yaşayan Özer ailesi, ikiz çocuklarına daha doğal ve sağlıklı oyuncaklar sunma amacıyla 13 yıldır bez bebekler yapıyor. Başlarda kendi çocukları için başlayan bu yolculuk, bugün dekoratif ve oyun amaçlı sanat bebekleri üretimine dönüştü. Eş dostla paylaşılan bu süreçte kumaş ve kil kullanılarak “Doll Art” akımı ortaya çıktı ve atölyede tekstil ile heykeli bir araya getirerek eserler üretiyorlar.
“Bir günde 20 ila 40 bebek yaptığımız oluyor” diyen Arzu Özer, bu üretimi takım çalışmasıyla sürdürdüklerini anlatıyor: “13 yıldır birlikte çalışıyoruz. Bebeklerin bazılarını ben yapıyorum, bazılarını eşim. Sonra birleştirip görselliğe sunuyoruz. Güne erken başlıyoruz; kahvaltı sonrası köpeğimizi gezdiririz, atölyeye gelip üretime geçeriz. Gün boyu süren bu süreçte bir günde 20 ila 40 bebek çıkabiliyor.”
“ONLAR MUTLU OLUNCA BİZ DE MUTLU OLUYORUZ” başlığıyla atölye ziyaretçilerinin deneyimlerinden söz eden Arzu Özer, insanların atölye ortamında gördükleri samimi tebessümlerin kendilerini motive ettiğini belirtiyor. Kumaş, kil ve kağıt hamuru gibi malzemelerin kullanımını ayrıntılı şekilde paylaşırken, bu paylaşımların ziyaretenlerin mutlu ayrılmasına yol açtığını ifade ediyor.
“İÇİMİN RAHAT OLMASI GEREKİYOR” diyen Arzu, plastik oyuncakların küçük çocuklar için sağlık açısından risk oluşturduğunu düşünüyor: “Kullandığım kumaşlar belgelidir ve çocukların sağlığına zarar vermeyecek malzemelerden oluşmasına özen gösteriyorum. Çünkü bu oyuncaklar çocuk eliyle temas edecek, yüzüne sürülebilir hatta ağıza götürülebilir; bu yüzden içimin rahat olması lazım.” Bu yaklaşım, doğal malzeme kullanımı konusunda net bir tavır olarak öne çıkıyor.
“BEBEK FORMUNDA SANAT ESERİ YAPIYORUZ” diyen Zafer Özel, emekli olduktan sonra eşinin yanına katılarak bu sanat bebeklerini 13 yılı aşkın süredir üretmeye devam ediyor. “Bebekler olarak tasarladığımız şeyler aslında sanat eserleri; dünya çapında koleksiyoncular talep gösteriyor. Bu hobiden başlayan yolculuk bugün küresel bir çalışmaya dönüştü.” şeklinde konuşuyor.
“BEBEKLERİMİZİN EŞİ BENZERİ YOK” ifadesiyle ürünlerin özgünlüğünü vurgulayan Zafer, tek örnek oluşu ve geri dönüşüm malzemelerinin kullanımıyla değer kattıklarını belirtiyor. Antep fıstığından yumurta kabuğuna kadar her malzemenin bebek için kullanılabileceğini belirterek, ev ve atölyede çöp kavramının olmadığını ifade ediyor. Bu yaklaşım, bebeklere olan ilginin daha sıcak ve samimi olmasına yol açıyor.
“AİLE SAADETİNE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR” sözleriyle, bez bebek yapmanın aileleri nasıl bir araya getirdiğini özetleyen Zafer, “hobi olarak başlayan bu yolculuk artık aile bütünlüğüne ve çocukların da katılımıyla ortak bir sanat dalına dönüşüyor” diyor. Özer çifti, sanatı bir aile meselesi haline getirerek çocuklarının da dahil olduğu bu süreçte mutlu ve huzurlu bir yaşamı sağlıklı bir anahtar olarak görüyorlar.