TÜRK SİYASETİNE İSTİKAMET GÖSTEREN MEDENİYET AKLI! Türkiye’yi; adaletiyle güçlü, aklıyla vakur, kimliğiyle sağlam bir istikamet üzere daim eyle. “Edibali, Türkiye’nin Avrupa’nın gölgesinde değil; kendi medeniyetinin merkezinde durarak dünya ile ilişki kurmasını savunan nadir liderlerden biriydi.” Bu...
Oysa şunu fark ettim: ‘Hayır’ demek kötülük değildir; kötülük, kendini tükettirmene izin vermektir. “Hayır demeyi öğrenmek, insanın önce kendi yüreğini korumasıdır.” Hayat bazen öyle bir yere getirir ki insanı; doluya koyarsın almaz, boşa...
Her kuşak: kendi zamanının koşullarıyla düşünür, kendine özgü algı kodları oluşturur, kendi davranış kalıplarını üretir. “Toplumsal Dönüşüm Bağlamında Yeni Neslin Konumu!” Makale, kuşaklar arasındaki değişimi teknolojik dönüşüm ışığında incelemekte ve gençliği toplumsal yenilenmenin temel...
İnsanlar dine değil, dindar görünümlülerin ikiyüzlülüğüne öfkeli. “Yalanlarla Çürüyen Bir Millet” Bazen içim acıyor… Bu millet onca bedel ödemiş, can vermiş, kan dökmüş; imanıyla, vatan sevdasıyla dimdik durmuş. Ama bugün geldiğimiz noktada bir sessizlik, bir yılgınlık...
Zaman, herkesi kendi niyetiyle tartar. Kimisi yıllar geçtikçe silinir, kimisi hatıralarda iz bırakır. “Bir ömürden süzülen notlar…” Saçıma ak düştü, yüzüme yıllar… Zaman geçiyor, ama insan geçmiyor. Her gün biraz daha anlıyorum ki,...
Sevgili genç kardeşim, Bu satırları bir ağabeyin tecrübesi, bir dostun samimiyetiyle okuyasın isterim. Hayat dışarıdan göründüğü kadar romantik değil. Sosyal medyanın parıltısına, süslü sözlerin cazibesine aldanma. Gerçek hayat; alın teri, sabır ve karakter ister. Fakir...
“Öyle geçer zaman ki, bedeli cihan olsa geri gelmez!” Bir gün olur… Ne gençliğin aynadaki ışığı kalır, ne omuzlardaki güç… Zaman, sessizce akıp giden bir ırmak gibidir; sen yüzdüğünü sanırsın lakin aslında o seni taşır. ...
Bugün yaşadığımız sancı, bir çözülüşün değil; bir dirilişin doğum sancısıdır. “Ruh dirilsin, millet yürüsün!” Bir milletin yeniden doğuşu, bir sabah vakti sessizce değil, gecenin karanlığında inançla nefes alan gönüllerle başlar. Fikrî dağınıklığın tozlu yollarında...
Unutma reis; iyi insan olmak saf olmak değildir, bilerek temiz kalabilmektir. İyilik, bazen en ağır yükü olan duygudur. Çünkü iyiliğin değeri, çoğu zaman onu yaptığın kişide değil; o iyiliği yaparken senin içinde taşıdığın niyettedir. Ama...
Biz hâlâ o yorgun ama vakur çocuklarız… Bunları bir yerlerden tanıyoruz diyorsun ya… Biz de o yerleri iyi biliriz. Çünkü biz, tabelası yeni ama zihni eski olanların maskesini yıllardır görüyoruz. Kimisi Cumhuriyet’i istismar eder, kimisi Türk’ün töresini, kimisi...
Tarihin terazisi ağırdır. Gazze’nin külleri bir gün şahitlik edecek: Kim yıktı, kim sustu, kim dua etti… Tarihin suskun sayfalarına not düşülsün! Hani bir deyim vardır: “Basra harap olduktan sonra…” Bir rivayete göre Moğollar...
Oysa bir insanın değeri, işine yaradığında değil, işine yaramadığında da yanında kalabilmesindedir. Yağmur bitince şemsiye yük olur insana… Tıpkı menfaati bitince muhabbeti kesen insanlar gibi. Bu cümleyi bugün bir dostu ebediyete uğurlarken düşündüm. Bir...
Biz büyüdük, hayat hızlandı, kalplerimiz ise yoruldu. Artık kimse mektup yazmıyor, kimse yıldız saymıyor. “Yaşlandık Artık, Kabul Edin…” “Fakirdik ama mutluyduk be hayat.” Bir zamanlar siyah önlüklerimiz vardı… Dizleri yamalı, cepleri kalem lekeli… Ama o önlüğün...
NORMALİMİZ KALDI MI? Biz gerçekten huzur mu istiyoruz, yoksa gürültüde kaybolmayı mı seviyoruz? Biz millet olarak artık hiçbir şeyi normal sevmiyor. Ne sözü ne düşünceyi ne de sükûneti… Sanki huzurdan değil, gürültüden besleniyoruz. Bir kuş fotoğrafı...
Son söz! Osmanlı yıkılmadı… Bir süreliğine durduruldu. Hulusi Akar’ın şu sözü, son yıllarda duyduğum en anlamlı tarih cümlelerinden biri: “Osmanlı Devleti yıkılmış bir devlet değil, durdurulmuş bir medeniyettir.” Bu ifade, sadece geçmişi değil, bugünü...
Oysa insanlık; gökyüzüne değil, yeryüzüne kulak vermektir. “Yağmurun hikmeti bazen mazlumun göz yaşındadır.” Vaktiyle bir Anadolu vilayetine genç bir vali atanır. Köylüler kuraklıktan, toprağın çatladığından, rızkın tükendiğinden yakınırlar. Vali köy köy, ev ev dolaşır; dert dinler, çare...
Hayat, başkasını kırmak için değil; sevmek, sevindirmek ve birlikte gülmek için vardır. Birlik ve Hayat! Hayat aslında bir fidan gibidir. Aynı kökten beslenir, aynı gövdeyi taşır ama farklı dallarda açarız çiçeklerimizi. Kimimiz kırmızı güldür, kimimiz...
Ancak tarihin notu açık: Zulme karşı susanlar, tarih önünde hesap vermeye mahkûmdur. “Bu dünyayı pislikten, kötülükten sadece Gazze’li kadın ve çocukların kanı mı kurtaracak? Bütün yükümlülük onların mı?” B.Y. Bu cümle yalnızca bir sitem...
Sitemizde daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler (cookies) kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi için Gizlilik sayfasını inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanmaya devam etmeniz halinde çerezleri (cookies) kabul etmiş olursunuz.