DOLAR
42,8434
EURO
50,6521
ALTIN
6.170,75
BIST
11.407,06
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cuma Çok Bulutlu
8°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Hafif Yağmurlu
8°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
7°C

Antalya’daki 2,4 Milyon Metrekarelik Araziye İlişkin Mirasçı Beyanları ve Tedbir Davaları: Kamu Binaları, Konutlar ve Oteller İçerisinde Uzun Soluklu Hukuk Mücadelesi

Antalya’daki 2,4 milyon metrekarelik miras karşıtı iddialar; kamu binaları, konutlar ve otellerde süregelen uzun hukuk mücadelesi

Antalya’daki 2,4 Milyon Metrekarelik Araziye İlişkin Mirasçı Beyanları ve Tedbir Davaları: Kamu Binaları, Konutlar ve Oteller İçerisinde Uzun Soluklu Hukuk Mücadelesi
25.12.2025 12:08
A+
A-

Antalya kentinin ortasında yer alan Meltem ve Bahçelievler mahalleleri ile Konyaaltı Beach Park’ı kapsayan, değeri güncel olarak 6 milyar doların üzerinde gördüğü yaklaşık 2 milyon 400 bin metrekarelik arazi için mirasçıların kimlikleri ve payları konusunda uzun süren bir mücadele sürüyor. Üç ana kısmı oluşturan hissedarlar arasındaki anlaşmazlıklar, 2006 yılında verilen kararın ardından çıkan yeni mirasçı iddiaları ve mahkemelerin tedbir kararları nedeniyle çözüme ulaşamadı.

BAM’dan Geldi, BAM’a Geri Gitti Hukuk sürecinde son olarak Antalya Kadastro Mahkemesi’nin Ayşe olarak lanse edilen Ayşe’nin mirasçılarını yaptığı iddia üzerine tedbir kararını verdiği; bu karar, BAM 8’inci Hukuk Dairesi tarafından Hacı Bekirzade mirasçıları yönünden kaldırıldı. Ardından başka bir kişinin tedbir başvurusuna karşılık Kadastro Mahkemesi ret kararı verdi, bu nedenle dosya BAM’a iletildi. 17 Aralık’taki duruşmada ise dosyada karar bekleniyordu; süreçte karar alınamadı.

Kamu Binaları, Yüzlerce Konut ve İş Yeri Dava kapsamında 2,4 milyon metrekarelik alanda bulunan yapılar arasında Turizm Uygulama Oteli, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Falez ve Rixos otelleri, Cam Piramit Parkı, AKM, Atatürk Kültür Parkı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Antalya Tenis İhtisas Kulübü, akaryakıt istasyonları ve çeşitli spor tesisleri ile yaklaşık 10 bin konut, Meltem Pazarı ve çevresindeki tesisler ile okullar, parklar ve belediye bölümlerine ait birçok parsel yer alıyor. Ayrıca Tapu Bölge Müdürlüğü, camiler ve yeni adliye gibi kamu alanları da bu geniş alanın içindedir.

1847 Tarihli Tapu, 2006’da Kesinleşiyor Avukat Necati Yılmaz, davanın kökenini şöyle özetliyor: “Kadastro tespiti ve eski tapular üzerinden hak sahipleri belirleniyor; vatandaşlar ‘bu bölge bizim’ diye mahkemeye başvuruyor. Devlet, belediye ve vakıflar da katılıyor. 2004 yılında karar veriliyor ve 2006’da kesinleşen tescil kararında üç mirasçı pay sahibi olarak tanınıyor. 1847 tarihli tapuda Arap Süleyman Ağa ve Hacı Süleyman Ağa gibi adlar geçiyor; mirasçı bulunamadığı için Arsa Ofisi’nin ve Hazine’nin payları belirli ölçüde tescil ediliyor. Hacı Bekirzade Mehmet Ağa mirasçılarına ait pay ise tapuya kaydediliyor.”

El Amacı Olmayan 20 Dönüm Geniş ölçekli kamulaştırmalar şehir içi ihtiyaçlar nedeniyle 1964’ten itibaren gerçekleşirken, yargı süreçleri boyunca tebligatlar çoğunlukla gazete ilanı yoluyla yapılmıştır. Bu süreçte yaklaşık dörtte biri gibi büyük bir kısmı kamulaştırmalardan etkilenmiş, tapuda değişimler meydana gelmiştir. Kayıtlarda halen yaklaşık 600 bin metrekarelik alan, idareler tarafından tam olarak el konulmamış durumda kalmıştır. Bu alanın üçte birinin Hazine, üçte birinin Hacı Bekirzade mirasçıları, üçte birinin ise Arap Süleyman mirasçıları tarafından paylaşıldığı ifade ediliyor.

Yargılamanın Yenilenmesi Kararı 2006 tescilinin ardından 2011’de yargılamanın yenilenmesi davası açılıyor. Arap Süleyman Ağa’nın mirasçıları farklı mı diye tartışılırken Kadastro Mahkemesi 2011’de farklı bir karar veriyor; Yargıtay, tarafların tebliğ edilmesini ve herkesin katılımını sağlamayı emrediyor. Bu süreçte 2011’de dava henüz kesinleşmeden Kadastro Mahkemesi’nde yargılamanın iadesine başvuruluyor ve tedbir kararı alınıyor. Ancak bu karar, Arap Süleyman mirasçıları arasındaki paylara ilişkin olarak alınması gereken bir tadilatı kapsıyor; Hacı Bekirzade mirasçıları ile Hazine’yi doğrudan ilgilendiren bir karar değildi.

Tedbir Kararı İstinafta Kaldırıldı Hazinenin payları üzerinde alınan tedbir 2015 yılında kaldırılırken, Hacı Bekirzade mirasçılarına ilişkin tedbir devam ediyor. Bu durum tazminat kararlarının uygulanması ve tapu kayıtlarındaki tescil kararlarının işlenmesi açısından bazı engeller doğurmuştur. Temmuz ayındaki duruşmada tedbirin kaldırılması talebi reddedildi ve karar hatalı kabul edildi. Bölge Adliye Mahkemesi 8’inci Hukuk Dairesi, Hacı Bekirzade mirasçıları nedeniyle bu tedbirin davadan bağımsız olduğu gerekçesiyle tedbiri kaldırdı. Ancak sürece katkı sağlayan taraf olmadıkları halde tedbirin sürdürülmesiyle ilgili tartışmalar devam etti.

Taraf Olmayanın Talebi ve Yeni Başvurular Ekim ayında Hacı Bekirzade mirasçısı olduğunu iddia eden yeni kişiler Antalya Kadastro Mahkemesi’ne tedbir talebiyle başvurdu. Mahkeme ret kararı verdi; karar BAM’a iletildi. 17 Aralık’taki duruşmada dosyada gerekli bilgiler olmaması nedeniyle karar alınamadı. Başvuru sahibi taraf değildir ve müdahale talebi henüz kabul edilmediği için usul gereği taraf olarak dahil edilmeden karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen dosya, süreçteki amaçla uyumlu olarak BAM 8’inci Hukuk Dairesi’ne gönderildi. Bölge Adliye Mahkemesi ise üç ay önce verdiği kararı hatırlatarak aynı sonucun tekrarlanmasının anlam ifade etmediğini belirtti. Bu durum, dosyanın sürüncemede kalması ve taraflar arasındaki çıkarların korunması amacıyla bazı aktörlerin süreci manipüle etme çabalarını da gündeme getiriyor. Bu çerçevede dosyada yeni gelişmelerin kamuoyu için önemli sonuçları olabilir ve tarafların hak taleplerinin netleşmesi için hukuki süreçlerin dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.

(DHA)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.