Yılın ilk dokuz ayında yapı ruhsatı rakamları ve konut üretimindeki beklentileri temel alan kapsamlı analiz ve öngörüler.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yapısı için verilen izin verilerine göre yılın 9 ayında toplam 754 bin 791 daire için yapı ruhsatı çıktı. Bu sayı son 8 yılın en yükseği olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk üç çeyreğinde ise sırasıyla 169 bin 454, 302 bin 482 ve 282 bin 855 daire için ruhsat alındı. Ocak–eylül dönemindeki yapıların yüzölçümü, yıllık bazda %26 artışla 147 milyon 6 bin 739 metrekareye ulaştı; bina sayısı ise %18,6 artışla 112 bin 441 olarak kaydedildi.
“Ruhsat sayısında ve konut üretiminde artışın devamı bekleniyor” şeklinde görüş bildiren İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, 2025’e girerken stokların azaldığını ve konuta talebin güçlendiğini gözlemlediklerini belirtti. Keçeli, bu durumun üretimi artıracağı öngörüsünü paylaştı ve “Ruhsat sayısında ve konut üretiminde artışın sürmesini bekliyoruz.” dedi. Ayrıca konut talebinin canlı olduğunu, üretimde tüketici odaklılığı korumanın önemine vurgu yaptı.
Keçeli’nin önerileri arasında her alınan ruhsatta en az %10 sosyal konut üretimi zorunluluğu getirilmesi ve devletin arsayı bedava veya uzun vadeli ödeme seçenekleriyle kooperatifler üzerinden dağıtması yer alıyor. Böylece alt ve orta gelirli gruplar için konut imkanı yaratılabileceğini ifade etti. Hükümetin yalnızca sosyal konutlarla yetinilmeksizin yaratıcı çözümler üretmesinin, mevcut konut açığının kapanmasına yardımcı olacağını belirtti.
Konut arzında son yıllarda yaşanan daralmanın, planlamaların doğru yapılması şartıyla ruhsat sayılarının artmaya devam edeceğini düşündüren Keçeli, “Kentsel dönüşüm bu artışa katkı sağlar.” şeklinde konuştu. Ayrıca İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen de, yılın 9 aylık diliminde ruhsat artışının ertelenmiş projelerin yeniden hayata dönmeye başlamasına işaret ettiğini vurguladı.
Ruhsat artışının kaynağı ve etkileri hakkında Hepşen, deprem bölgesinin toplam ruhsatlar üzerinde belirgin bir ağırlığa sahip olmadığını, asıl hareketliliğin ülke genelindeki bekleyen projelerin yeniden devreye alınmasından geldiğini belirtti. İstanbul, Ankara, Antalya ve Bursa gibi illerdeki ruhsat hareketinin deprem bölgesindeki illere göre daha belirgin olduğuna dikkat çekti. Ruhsatlar başlangıçtır; ancak üretimin fiilen artması için şantiyelerin ilerlemesi ve tamamlanmış konut olarak piyasaya sürülmesi gerekir. Yapılan açıklamalarda talebin hâlâ dirençli olduğu ve barınma ihtiyacının, ilk el satışlarının gücünü koruduğu vurgulandı.