DOLAR
42,9027
EURO
50,5598
ALTIN
6.252,42
BIST
11.294,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
8°C
İstanbul
8°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Açık
8°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C
Çarşamba Az Bulutlu
5°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
5°C

Yıldırım Beyazıt Yakar: Otizmle Yükselen Müzik Yeteneğinin Yolculuğu

Yıldırım Beyazıt Yakar’ın otizmle yükselen müzik yolculuğunu keşfedin; ilham veren başarı dolu anlar ve yaratıcı gücün hikayesi.

Yıldırım Beyazıt Yakar: Otizmle Yükselen Müzik Yeteneğinin Yolculuğu
28.12.2025 08:25
A+
A-

Otizm tanısı konulan Yıldırım Beyazıt Yakar, 2.5 yaşında bu tanımla karşılandı. 8 yaşında konuşmaya başlayan Yakar, müziğe başlangıcını tencere kapaklarıyla yaptığı basit ritimlerle kurdu. 9 yaşında otizme bağlı travma sonrası enstrümanlara yönlendirilmesiyle müzikle daha derin bir bağ kurdu ve liseye geçiş süreci kamuoyunun dikkatini çekti. 2020 yılında Müzik Öğretmeni Özgen Zeybek’in yeteneğini keşfetmesiyle güzel sanatlar lisesine başvuru umutları doğdu; ancak yaşı ve mevzuatlar nedeniyle yetenek sınavlarına katılamadı.

“Bana bir şans verin” çağrısı dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a kadar ulaştı ve Bakanlığın devreye girmesiyle Yakar, 21 yaşında güzel sanatlar lisesine kaydedilen ilk öğrenci oldu. Liseyi tamamladıktan sonra üniversite sınavında gerekli barajı geçememesiyle yeni bir yol arayışına girdi. Yakar ve Özgen Zeybek, geçmiş yıllarda özel gereksinimli bireylerin baraj gözetmeksizin yetenek sınavlarına kabul edilmesini örnek gösterdi ve bu yaklaşımın uygulanması için kamuoyu oluşturdu. Böylece Yakar, üstün başarıyla İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’na adım attı.

Aşırı mükemmeliyetçilik ve yetenek konusuna dair ayrıntılar, Yakar’ın kısa sürede “mutlak kulak” olarak tanınmasına yol açtı. İki ay süren Ses Eğitimi Bölümü çalışmalarında, duyduğu eski bir referans olmaksızın notaları tanıyıp çoğu enstrümanı çalabildi, beste yapıp söz yazabildi. Doç. Dr. Tuğçem Kar, mutlak kulak özelliğinin entonasyon açısından üstünlük sağladığını ve koro çalışmalarında merkezi bir figür olabildiğini belirtirken, hata ve stresle başa çıkmada bazen dezavantajlar doğabildiğini ekliyor: “Sazın akordu bozulduğunda rahatsızlık ve strese giriyor; hatalara çok takılıp aşırı mükemmeliyetçilik kendini sıkıştırabiliyor.”

Gelecek vadeden bir performans için Yakar, hocalarının dikkatini çeken bir eser ortaya koydu. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal da aralarında bulunduğu akademisyenler şu görüşleri paylaştı: Prof. Dr. Cihangir Terzi—“Notaları karşılaştırmadan tanıma becerisi ve piyanodan gelen tek sesleri adlarıyla vererek sınav jüri’sinin ilgisini ilk anda çekti.” Prof. Dr. Gözde Çolakoğlu Sarı—“Otizmin getirdiği zorlukları iletişim ve pozitif enerjiyle avantaja dönüştürdü; güçlü ilişkiler kurabildi.” Prof. Dr. Sinem Özdemir Göçeri—“Çalışkan, hevesli ve sevgi dolu profiliyle umudu artırdı.” Doç. Dr. Deniz Güneş—“Yıldırım bizim için bir şans oldu; karşılıklı saygı ve kabul ortamı kuruldu.”

Beykoz’un Mozart’ı olarak anılan Yunus Yazar örneği de bu sürece işaret eder. Özgen Zeybek’le çalışmalar yapan Yunus Yazar, sınavda barajı geçememesine rağmen YÖK’ün aldığı karar doğrultusunda başvuru hakkı elde etmiş ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazanmıştır. Bu uygulama, özel gereksinimli ve yetenekli gençlere yeni ufuklar açmıştır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.