Yeşiltepe Köyü’nde yangınlar, Kıyak Ailesi’nin içindeki kıvılcımlar ve tarihçesinin izinde sürükleyici bir anlatı.
Bolu Dağı mevkisinde bulunan Yeşiltepe köyünde yaşayan Kıyak ailesinin evinde, 19 Ağustos gece saatlerinde çıkan yangın ilk olarak ailenin müdahalesiyle söndürüldü. Bu olaydan beş gün sonra, 24 Ağustos’a kadar evde toplam 3 ayrı yangın daha meydana geldi. Dört yangında da evin duvarı, gardırobunun içleri ve iki yatak bazasının kenarları yanmıştı. Aile, tüm olayları kendi imkanlarıyla kontrol altına almayı başardı.
Elektrik dağıtım şirketi, itfaiye ve jandarma ekipleri yangının çıkış nedenini belirleyemedi. Kıyak ailesinin 2020 yılında da nedeni açıklanamayan bir yangında evinin yandığı; iki yıl sonra bu konumda yeni bir ev inşa ettikleri öğrenildi.
“YANACAK HİÇBİR ŞEY YOK” şeklinde anlatan ev sahibi Kadir Kıyak, kendi ifadeleriyle o günleri şöyle aktardı: “Geçen salı akşamı 3,5-4 arası kendi bazamın yandığını gördüm ve söndürdüm. Olaydan 2-3 gün sonra tekrar geldiğimde, saatler 21:00–22:00 civarındaydı; odanın yandığını gördüm. Çocukların bağırmasına karşılık yetişip söndürdük. Sabaha kadar dışarıda kaldık; sabah tekrar odadaki başka bir baza yandı. Buralarda yanacak bir şey de yok, elektrik de yok. Yanacak hiçbir şey yok.”
“DIŞARIDA KALIYORUM” diyen Kıyak, sokakta bulunan bir ailenin durumu hakkında şu sözlerle açıklama yaptı: “Elektrik dağıtım şirketi ekiplerini, jandarmayı bilgilendirdik; itfaiye geldi ve her birini inceledi. Evde ya da çevrede hiçbir elektriksel sorun yok. Bu olaylar kendiliğinden yanıyor gibi görünüyor. Şu anda mağdur durumdayım; eşyalarımız dışarıda, bazıları kullanılamaz durumda. Tüm yetkililerin yardımcı olmasını istiyorum.”
Yaşanan süreçte Kadir Kıyak, doğaüstü inançlara yöneldiğini de ifade etti: “Bu süreç bana bazı şeylere inanmayı öğretti; eskiden bu tür olaylara inanmazdım ama şimdi inanmaya başladım.”
(DHA)